Ali Yaylacık (Balta), Bozan Aslan ve Ahmet Balı İnfazı.
Ali Yaylacık (Balta), Bozan Aslan ve Ahmet Balı İnfazı.
Apocular’dan ayrılarak Tekoşin Saflarına Geçen Ali Yaylacık (Balta), Bozan Aslan ve Ahmet Balı Apocular tarafından Gaziantep’te nasıl infaz edildi?
1973 yılında şekillenen “Apocular” grubu, Abdullah Öcalan’ın ideolojik ve örgütsel önderliğinde 1976’da Ankara, 1977’de Diyarbakır, 1978’de Elazığ çevresinde kadro ve sempatizan düzeyinde gelişerek ve gerek Türk Solu ve gerekse Kürt Solu ile çatışarak büyüyecekti.
Apocular hızla Kürt solu içerisinde taraftar toplarken örgüt içinde de ajan provokatör tartışmaları başlayacaktı. Grup içerisinde başlayan tartışmalarda yoğunluk Apo’nun Ağrı, Tutaklı SBF’de öğrenci olan Abdurrahman Polat vasıtasıyla tanıdığı örgüt içinde Pilot Necati olarak tanınan Necati Kaya ile girmiş olduğu ilişkiydi. Örgütün Antep ve Adıyaman kadrolarına göre Pilot Necati’nin davranışları ve ilişkileri kuşku uyandırıyordu. Örgüt maddi sıkıntılar içerisinde boğuşurken bir anda Öcalan’ın bir çok kişinin şahit olduğu ortamlarda Pilot Necati ile gezip tozmaları, para harcamaları ve bir takım silahların elden ele dolaşması huzursuzlukları büyütüyordu.
Başta Öcalan olmak üzere yakın çevresinden Kemal Pir, Cemil Bayık, Ali Haydar Kaytan’a karşı tepkiler vardı. Bu tepkiler Ankara’dan örgütü yönlendirmeye çalışan Öcalan’a kadar büyü-yordu. 1976 yılının sonlarından 1977 yılının sonlarına kadar Apocular içerisinde özellikle üst düzey mensuplar arasında Apo’nun ilişkileri ilk başlarda yoğun olmasa da daha sonra konuşulmaya başlandı.
18 Mayıs 1977’de Öcalan’dan sonra örgütün ikinci adamı olan Haki Karer’in öldürülmesi hala bugün bile Apocular ve Apocular’dan ayrılanlar arasında konuşulmakta ve tartışılmaktadır. İlk oluşum safhasında kimse Apo’yu tartışmaya cesaret edemiyordu. Bir çok Apocu Öcalan’ın verdiği emirleri tereddütsüz yerine getiriyorlardı. Başta banka soygunları olmak üzere örgütün sesini duyuracak ve ihtiyacını karşılayacak eylemleri yerine getirmek için alınan kararları uygulamaktan kaçınmıyorlardı. Öcalan’ın Ankara ve Diyarbakır arasındaki gezileri ve görüşmeleri alttan alta bazı Apocular’da soru işaretleri uyandırı-yordu.
Öcalan’ın kendi başına görüştüğü ve kendisine yakın bazı kişiler dışında kimseye anlatmadığı bu görüşmelerdeki gizlilik kuşku uyandıracak derecede dikkat çekiyordu. Kafalarda soru işaretleri arttıkça grup içerisinde ileride ayrılmalara sebep olacak çözülmelerin işaretleri de görülmeye başlayacaktı. Öcalan’ın örgütün ilk kuruluş döneminde yer alan SBF’de okuyan Kesire Yıldırım’la bir süre flört eden İsmet Yıldırım’ın elinden Kesire’yi alarak onunla komün hayatı yaşar gibi yaşamaya başlaması, Kürtçü gruplar içerisinde Kesire Yıldırım’ın ailesinin devlet yanlısı ve işbirlikçi bir aile olarak görülmesi, Abdullah Öcalan’ın istihbarat servisleriyle ilişkisi olabileceğine dair söylentilere yol açtı.
Haki Karer’in öldürülmesinden, Öcalan, MİT’i suçluyordu. PKK’nın önünü kesmek için “Beş Parçacılar” adlı ajan grubun MİT tarafından kurulduğunu söylüyordu. Apoculuk yaygarasının koptuğu bir dönemde devlet, en yakın elemanını yanına yerleştirdiği Apo’yu değil de niye Haki Karer’i öldürecekti? Eğer devlet, Apocuları yani PKK’yı yok etmek isteseydi önce Karer’i değil Öcalan’ı yok ederdi.
Öcalan’a muhalif bir grup eski PKK kadrolarına göre ise Haki Karer örgüt içerisinde Apo’dan sonra gelen adamdı. Örgütte Apo’dan daha çok seviliyor ve tutuluyordu. Öcalan örgüt içersindeki herhangi bir siyasi bunalımda, kendisinin yerine Karer’in geçeceğini biliyordu. İpleri kaybetmemek, devletle ilişkileri bozmamak için Karer’in düzenlenen bir komployla öldürülmesine sebep olmuştu.
Grup içinde ilk görüş ayrılıkları Haki Karer’in öldürülmesiyle ortaya çıktı. Bir taraftan “ajan provokatör” tartışmaları, öte yandan Apo’ya yönelik ideolojik eleştiriler sürüyordu. Gaziantep grubu MK’ye başkaldırdı. PKK itirafçısı Abdülkadir Aygan’a göre eleştirilerin özünde, Haki Karer’in ölümü, Apo’nun evliliği, Pilot Necati Kaya’nın ajanlığı ön plandaydı. Aygan, Antep kadrolarının isyanını şöyle sıralıyordu:
1. Haki Karer’in ölümü bir komploydu. Bu olayda yeterli güvenlik önlemleri almayanlar neden cezalandırılmadı?
2. Abdullah Öcalan ne hakla İsmet Doğru’nun nişanlısını almıştır?
3. Pilot adıyla tanınan şahsın ajan olduğu bilindiği halde neden cezalandırılmıyor, örgütte yer alıyor? vs.
Bu ayrılıkta başı çekenlerden Ali Yaylacık ve Mehmet Uzun hareket tarafından öldürüldüler. Bu iki kadro da askeri alanda yetkinleşmiş kişiler olup birçok sağ görüşlü kişinin ölümünde faal görev almışlardı. Ayrılanlar TEKOŞİN (mücadele) adı altında yeniden grup kurdular. Ayrılığın nedenleri daha çok ideolojik ilkelerde olmayıp örgütsel sorunlara dayanıyordu.37
PKK itirafçısı Aygan’ın ikinci maddede bahsettiği İsmet Doğru, Apocular hareketinin ortaya çıkışında yer alan isimlerden biri, Siyasal Bilgiler’de öğrenci ve en önemlisi de Apo’nun karısı Kesire Öcalan’ın Apo’yla evliliğinden önce flört ettiği kişiydi. Antep grubuna göre Apo, İsmet Doğru’nun elinden Kesire Yıldırım (Öcalan)’ı zorla almış, O’nun Doğru ile evliliğe giden ilişkisini engellemişti.
PKK ve Öcalan, yıllarca MİT ajanı Necati Kaya’nın durumundan haberdar olduklarını, O’nu kullandıklarını ve O’ndan yararlandıklarını, MİT’in değil, kendilerinin MİT’ten istifade ettiklerini söyleyeceklerdi.
1 Ocak 1977 toplantısının ardından harekete geçen Apocular Merkez Komite’nin önde gelen isimlerinden Apo’dan sonra ikinci adam olan Türk kökenli Haki Karer’in Gaziantep’te öldürülmesi, örgütteki ajan provokatör tartışmalarını daha da yoğunlaştırdı. Karer’i öldürenler, PKK itirafçısı Abdülkadir Aygan’a göre Barzani yanlısı Beş Parçacı’lar örgütünün militanlarıdır. Öcalan’ın değişik açıklamalarına göre, kiminde “Beş Parçacılar”, kiminde ise “komplocular ve MİT”ti.
Örgüt içindeki bir kısım yöneticiler, Karer’in öldürülmesinden MİT ajanı Pilot Necati’nin de parmağı olduğundan şüphelenmişlerdi. Hatta Öcalan’a, kuşkulandıkları Necati Kaya’yı hala yanında bulundurduğundan dolayı eleştiriler yöneltmişlerdi. Öcalan ise arkadaşlarının ajan Necati ile ilgili sorularına “O’nu kullandım” diyerek cevap veriyordu.
Örgütteki fikir ayrılıkları çatışmalara dönüşecekti. Antep grubu PKK’dan örgütsel sorunlar yüzünden kopacaktı. Ayrılanlar Antep’te, örgütün başta silah olmak üzere örgütsel dokümanlarına el koyacak, Antep’teki örgütsel dağınıklığı gidermek, ayrılıkçıları engellemek için Antep’e gelen, PKK’nın önde gelen isimlerinden Kemal Pir ve Cemil Bayık da kendilerine düzenlenen imha girişiminden paçayı zor kurtaracaklardı. Antep grubu başta Pilot Necati olmak üzere Kemal Pir’i, Cemil Bayık’ı ve daha da önemlisi Abdullah Öcalan’ı MİT ajanlığıyla suçlamışlardı. Apocuların Antep kanadı PKK’dan ayrıldıktan sonra soluğu, Kurtuluş grubundan 1978 başlarında ayrılan Tekoşin’de almıştı.
Ayrılan grubun öncülüğünü, aradan çok uzun bir zaman geçmeden eski arkadaşları olan Apocular tarafından öldürülecek olan Ali Yaylacık, Mehmet Uzun, Bozan Aslan ve Celal Aydın gibi isimler çekmekteydi.
Apocuların saflarından ayrılarak Tekoşin hareketine geçen Ali Yaylacık, Bozan Aslan, Mehmet Uzun PKK’dan ayrıldıkları, örgüt sırlarını ifşa ettikleri için “döneklik ve ajanlık” suçlamasıyla Apocular tarafından öldürüleceklerdi. Önce 30 Mart 1979’da Ali Yaylacık, 1 Mayıs’ta Bozan Aslan, 20 Ağustos’ta ise Ahmet Ballı Gaziantep’te pusuya düşürülerek öldürüldüler. Her üçü de Antep’te Apocular hareketini başlatıp daha sonra Tekoşin’i örgütleyen isimlerdi.