Hacı Bektaş-ı Veli

Baba İlyas’la Görüşmesi

Baba İlyas’la görüşmesi

Âşıkpaşazâde, tarihinde Hacı Bektaş-ı Veli’nin Baba İlyas’la arasında bir şeyhlik- halifelik ilişkisinden bahseder. Menâkibü’l Ârifîn’de de Eflaki Dede, O’nun has bir Babaî halifesi olduğuna işaret eder. Elvan Çelebi Menâkib-ül Kudsiyye’sinde de benzer ifadeler kullanır. Ancak yine de bütün bunlara rağmen Hacı Bektaş-ı Veli’nin bir Babaî halifesi olup olmadığı konusu tartışma konusudur. Bu görüşe karşı çıkanlar Hacı Bektaş-ı Veli’nin Babaîler isyanına katılmamasını gerekçe olarak gösterirler. Ahmet Yaşar Ocak, ısrarla Hacı Bektaş-ı Veli’nin bir Babaî şeyhi olduğunu savunur. Ocak’ın böyle düşünmesinde Irene Melikoff’un da aynı istikametteki düşüncelerinin önemli bir rolü vardır. Burada ayrıca, Hacı Bektaş Veli’nin heterodoks bir şahsiyet olarak gösterilme düşüncesi de önemli bir rol oynamaktadır.
Bahsi geçen kaynaklardan sadece Eflâki, Hacı Bektaş’ın Baba Rasül’ün has halifesi olduğunu söyler. Ancak, böyle olması durumunda O’nun da isyana katılması veya hiç olmazsa isyan sonrası diğer Babaî halifeleri gibi takibata uğraması gerekirdi. Böyle bir durumun olmadığı tarihte sabittir
Âşıkpaşazade ise Hacı Bektaş’ın kardeşi Menteş’le birlikte Baba İlyas’a gittiklerini belirtir. Yaşar Ocak’ın ısrarla savunduğu gibi aralarında bir şeyhlik halifelik ilişkisinden bahsetmez.
Hacı Bektaş Veli Kırşehir’e yerleşmiştir. Kırşehir’i seçmesininin önemli sebeblerinden birisi, Kırşehir’in konumu, diğeri ise, bu bölgede yoğun şekilde bulunan Türkmen boylarıdır.
Ocak’a göre Hacı Bektaş-ı Veli, Anadolu’ya Yesevi geleneklerine bağlı bir Haydâri dervişi olarak geldi. Ancak daha sonra Baba İlyas’la görüşmeleri neticesinde, Vefâîliğe geçiş yaptı. Buna delil olarak da, Vilayetnamede anlatılan Hacı Bektaş portresinin Haydâri dervişlerini andırmasını ileri sürer.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!