Behice Boran Karşı–Devrimci–İhbarcı ve Jurnalci’dir
MDD’ciler: “Behice Boran Karşı–Devrimci–İhbarcı ve Jurnalci’dir”
Mehmet Ali Aybar’dan sonra parti içinde önemli isimlerden biri olan Behice Boran’ın, 9 Ekim 1967 tarihli haftalık “Politika” dergisindeki açıklamasında, 13 MDD taraftarı Mihri Belli’den emir almakla, komünist taktikler uygulamakla suçlanıyor ve ihraçlar savunuluyordu. İşte Boran’ın dergide yayınlanan sözleri:
Partimizin en güçlü devrinde 13 arkadaşımız kendi çıkarları için parti tüzüğüne ve kararlara ihanet etmişlerdir. Bunlar Türk mahkemelerince komünizm propagandası yapmaktan mahkum edilen Mihri Belli’nin hücresine dahil olup ondan emir almaktandır. Demin dinlediğimiz arkadaş Mihri Belli’den emir almadıklarını söyledi. Bu arkadaş elbette Mihri Belli’den emir almaz. Mihri Belli kendi hücresindeki ilk çengele emir verir, o başkasına, o ötekine. Biz bu taktikleri biliriz. Bunlar komünist taktikleridir. Bu arkadaşlar partiyi yıkmak istemektedirler. Bu sebeple partiden ihraç edilmeleri gerekir.
Boran MDD’cilere ateş püskürüyordu onları devrim saflarında bozgunculuk yapmakla suçluyordu. Onları katıldığı her toplantı ve platformda eleştiriyordu. Fakat MDD’cilerle katılmış olduğu bir açık oturumda İlhan Selçuk ve onunla aynı görüşleri savunanları eleştirirken sarf etmiş olduğu bir cümleden sonra İlhan Selçuk’un tutuklanmasıyla başına büyük bir dert alacak, Sol hareket içerisinde ihbarcı ve jurnalci suçlamalarıyla karşı karşıya kalacaktı. Bu süreç şöyle gelişmişti.
TİP yönetimiyle, TİP içinde muhalif bir hareket olarak baş gösteren MDD taraftarları ve onların dışarıdaki destekçileri Türk Solu çevresiyle 1967’nin başlarından beri devam eden ajanlık tartışmaları, karşı–devrimcilik suçlamaları, Behice Boran’ın 6 Ocak 1968 Cumartesi günü; Mihri Belli, İlhan Selçuk ve CHP’den Hayrettin Uysal’ın da katıldığı “Türkiye’nin Devrim Stratejisi Ne Olmalıdır?” konulu bir açık oturumdan sonra daha da sertleşecekti.
Açık oturum sonunda İlhan Selçuk tutuklandı. Savcılık Behice Boran’ın, İlhan Selçuk’un “devrim hareketini bir ihtilal hareketi, silahlı bir direnme, mücadele hareketi olarak kabul ettiği anlaşılıyor” biçimindeki değerlendirmesini “ihbar” kabul etmişti. Türk Solu gelişmeleri “İlhan Selçuk olayı ve yeni olayda rol alanlar” başlığı altında şöyle duyurmuştu:
Açık oturumda İlhan Selçuk, Mihri Belli ve TİP’in teorisyenlerinden Behice Boran konuştu. İlhan Selçuk’un devrim ve reform türleri üzerindeki konuşmasından sonra, Boran, konuşmacının açıkça söylememekle birlikte silahlı ihtilali savunduğu yolunda bir isnatta bulunmaktan kendini alamamıştı. Oysa İlhan Selçuk, konuşmasında şu yada bu yolu tercih ettiğini söylememiş, bu güne kadar ki tarihsel olaylara dayanarak, devrim ve reformların niteliğini açıklamıştı.[1]
İlhan Selçuk, tutuklandıktan sonra Behice Boran’ı ihbarcılıkla suçladı. Olayın bu boyutlara sıçraması teorik ve politik ayrılıklara bir de ihbarcılık ve jurnalcilik gibi yeni eklemeler oldu.
Mihri Belli’nin Ankara’daki önemli adamlarından ve yaverlerinden Yön ve Türk Solu dergisinin yazarlarından Vahap Erdoğdu, TİP içerisindeki CIA tartışmalarında, SBF’de öğretim üyesi TİP İstanbul milletvekili Sadun Aren’in “CIA ajanı” olduğunu ileri sürmüştü. Yalçın Küçük’e göre Vahap Erdoğdu ve Muzaffer Erdost, TİP’in tahribinde Mihri Belli’nin en yakın yardımcıları arasında yer aldılar.[2]
[1] Korkmaz, “a.g.e.”, s. 104.
[2] Küçük, Yalçın, “Türkiye Üzerine Tezler” 3. Cilt. s.287-288.