DEVRİMCİ HALKIN YOLU – DEVRİMCİ PROLETARYA ÇATIŞMASI
DEVRİMCİ HALKIN YOLU – DEVRİMCİ PROLETARYA ÇATIŞMASI
Aktancılar olarak tanınan Devrimci Proletarya adlı grup 8 Aralık 1979 günü İstanbul’da Devrimci Halkın Yolu adlı çevrenin önde gelen isimlerinden Hüseyin Gündoğan’ı öldürdü. Devrimci Halkın Yolu adlı gazetenin 23 Aralık 1979 tarihli 92. sayısında “Hüseyin Gündoğan, Devrimci proletarya denilen serseri çetesi tarafından katledildi” başlıklı haberin altında şu yazı yer almaktaydı:
Proleter devrimci gençliğin militan ve gözü pek önderi Hüseyin Gündoğan, değerli yoldaşımız, 8 Aralık günü İstanbul’da kendisine “Devrimci Proletarya” diyen işçi sınıfı düşmanlarınca öldürüldü.
Mücadelesi, kişiliğinde topladığı komünist özelliklerle komünist gençlik hareketinin değerli militanı, işçi ve öğrenci gençliğin bu önder savaşçısı kendisini özgürlük ve sosyalizm davasına adamış, tümüyle bu mücadelenin içinde erimişti.
Hüseyin yoldaş yetenekli bir propagandacı ve örgütçüydü. Genç işçi ve öğrenci kitleleri arasında yoğun bir propaganda faaliyeti sürdürüyor, onları Marksizm Leninizm’in, özgürlük ve sosyalizm mücadelesini tek gerçek önderi Marksist Leninist hareketin saflarında birleştiriyordu. Açık ve ikna edici, kitleleri hareketlendirici propagandasını gençliği örgütleme faaliyeti ile tamamlıyordu.
Fedakarlık ve devrime inanç Hüseyin yoldaşın mücadelesinde bayraklaşmıştır. Aç kaldı, son derece sağlıksız koşullarda hastalığa yakalandı ama mücadelesini bir an olsun yavaşlatmadı. Hastanede yatarken dönem dönem dışarıya çıkıyor, yoldaşlarıyla görevlerini tartışıyor, yardımcı oluyordu.
Yoldaşımızın polisteki tutumu örnektir. Sosyalizm davasının ve Marksist-Leninist partinin menfaatlerinin hiçbir noktada sınıf düşmanlarının kiniyle çakışmayacağının bilincinde olarak tek bir sırrını dahi polise vermedi; onlardan ismini gizledi.
Hüseyin yoldaşın eli sınıf düşmanları karşısında hiçbir zaman titrememiştir. Davaya yüksek bir inanç ve sınıf mücadelesinden aldığı üstün moralle en zor işlerin üstesinden başarıyla gelmiş, mücadele içerisinde karşısına çıkan bütün zorlukları alt etmesini becermiştir. O aynı zamanda ideolojik olarak, her soydan işçi sınıfı düşmanları karşısında güçlü ve inisiyatifli olmanın temel bir mesele olduğu görüşünden hareketle sürekli Marksist Leninist teoriyi incelemiş, bilgisini daima güçlendirmiştir. Hüseyin yoldaş Maocu ve her türden revizyonist ideolojilere karşı tavizsizce savaştı.