DİSK Genel Başkan Kemal Türkler 1 Mayıs değerlendirmesi
DİSK Genel Başkan Kemal Türkler:
“Faşist ve Maocu Saldırganlar, MİT ve CIA’nin Hizmetindedir”
“DİSK’in düzenlediği 1 Mayıs İşçi Bayramı ülkemizin en bilinçli, en kalabalık, en görkemli ve en disiplinli demokratik kitle gösterisi oldu. Tüm ilerici kuruluşların, Türk–İş’e bağlı bir çok sendikanın da katılmasıyla demokratik güçlerin ve işçi sınıfımızın güç ve eylem birliği yolunda tarihsel bir atılımıyla gerçekleşti. 1 Mayıs’ı düzenleyen DİSK’in amacı halkımızın çeşitli kesimlerini işçi sınıfımızın etrafında toplayarak faşizme geçit arayan MC’nin sonunu yaklaştırmak v uluslararası işçi dayanışmasının gücünü vurgulamaktı.
MC’yi kurtarmak ve DİSK’i karalamak isteyen CIA denetimindeki faşistler ve onlarla işbirliği halinde olan Maocu komandolar da kendi kanlı planlarını hazırlıyorlarmış. DİSK bir tek kişinin bile burnunun kanamaması için 20.000 üyesine güvenlik görevi vermiş ve Emniyet kuvvetlerine de gerekli önlemleri almaları için çağrıda bulunmuştu.
Bütün bu önlemlere rağmen özellikle CIA’nin bu büyük sermayenin beslediği ve aralarına katil ajan yerleştirdikleri faşist ve Maocu caniler tam bir işbirliği halinde, tam bir disiplin içinde bitmek üzere olan bir gösteriye katılan halkımıza otomatik silahlarla saldırdılar. DİSK güvenlik ekipleri paniği önlemek ve halkımızın can güvenliğini sağlamak için faşist ve Maocu hainlere yiğitçe karşı durdular. Fakat bir yandan alana sızmış olan, diğer yandan da Sular İdaresini ve çeşitli binaları siper yapmış olan bu faşist ve Maocu ölüm çetelerinin gözü dönmüştü.
İşçi sınıfının 1 Mayıs gösterisini kana bulayan faşist ve Maocu saldırganlar MC’nin, emperyalizmin ve CIA’nin hizmetindedirler. Bu çevrelerin amacı işçi sınıfımızın yükselen savaşını önlemek, MC’yi kurtarmak ve seçimleri yaptırmamaktır. Büyük sermayenin amacı bu faşist ve Maocu saldırganları silahlandırarak seçimlerin demokrasi güçlerinden yana sonuçlanmasını önlemektir.
DİSK, düzenlediği yürüyüş ve mitingin güvenliğini yasalara uygun olarak yapmıştır. Silahsız olarak hazırlanan bir güvenlik elbette silahâ karşı koyamaz. silahlı katillerin saldırısını önlemek ve buna karşı yasal güvenliği almak ise sayın Demirel ve onun hükümetinin sorumluluğu ve görevidir. İşte bu görev, bugüne dek diğer olaylarda da olduğu gibi bu olayda da yerine getirilmemiştir. bundan sorumlu Sayın Demirel ve onun hükümetidir.
Üyelerimizin, tüm emekçi ve ilericilerin tahriklere kapılmamalarını, dikkatli ve uyanık davranmalarını; itidallerini kaybetmemelerini özellikle vurgulamak istiyorum.”29