İngiliz Sefiri İle Kamil Paşa, Sultan Hamid’i Öldürecek miydi?
İngiliz Sefiri İle Kamil Paşa, Sultan Hamid’i Öldürecek miydi?
Bu aralık Abdülhamid’in ne kadar büyük korkular geçirdiğini İstanbul’dan Paris’e yazılan aşağıdaki mektup pek güzel izah ediyor:
“Muayedenin bu sene Yıldız Sarayı’nda yapıldığını haber almışsınızdır. Bunun hangi sebeplerden ileri geldiğini size anlatayım:
Her ne kadar evvela Dolmabahçe Sarayı’nın bundan onsene evvel vuku bulan hareket-i arzda duvarlarının çatladığı ve o vakit tamir edilmişse de… gibi sebepler ileri sürülmekle beraber Abdülhamid’in Yıldız Sarayı’ndan çıkmaması başka sebeplerden ileri gelmiştir. Zalimlerin zalimi olan Abdülhamid, evvela Diyarbakırlıların birisi Şeyhülislam’a ve diğeri de Padişah’a hitaben çektikleri telgrafnamelerden korkmuştur.
İkincisi; Padişah tarafından yapılan mezalim birkaç seneden beri takat edilmeyecek bir hale geldiğinden dolayı Jön Türklerin, Osmanlı namını taşıyan muhtelif milletlerin cins ve mezhep tefrik etmeksizin el blirliğiyle şu hale bir netice vermek üzere Sultan Hamid’i hal’e karar vermeleri de muayedenin Yıldız’da yapılması için irada çıkmasına sebep olmuştur.
Diğer bir rivayete göre muayedenin Yıldız’da yapılması korkak Padişah tarafından, İstanbul’un köpeklerinden daha mebzul olan jurnalcılarından birinin verdiği curnal üzerine emir ve irade verilmiştir. Bu jurnalda, muayede esnasında İngiltere Sefiri ile İzmir Vali-i sabıkı Kamil Paşa’nın ittifak ederek Padişahı öldürecekleri arzolunmuştur. Bunun üzerine Abdülhamid’in etekleri tutuşmuştur.
Fakat dessas, zalim Padişah İngiliz Sefiri ili Kamil Paşa’nın kendisini öldürmelerini menetmek için kisini de suret-i mahsusatla muayede de hazır bulunmağa davet etmiştir. İngiliz Sefiri Sir Nikola cenapları muayedenin hitamına kadar bir an bile gözünün önünden ayırmamış, muayede bittikten sonra Sefir’le gayriresmi surette mülakat etmiştir. Kamil Paşa ise; Padişah’tan şimdiye kadar görmediği derecede iltifata nail olmuştur. Paşa’nın arzusu üzerine, akrabasından bir hanıma birinci rütbeden şefkat nişanı vereceğini ve o hanımı Saraya göndermesini söylemiştir. Fakat Kamil Paşa, Padişah’ın arzusuna kulak asmayarak o hanımı Yıldız Sarayı’na yollamaktan vaz geçmiştir. Bunun üzerine nişan Mabeyinicileriden birisiyle Kamil Paşa’nın konağına gönderilmiştir.
Bu muayede de Sadrazamı hiç iltifat-ı şahaneye mazhar olmamıştır. Biçare ciğerci Arnavut teessüf ve kaderinden bayramın birinci ve ikinci günleri hiçbir kimseyi kabul etmemiştir.