MDD-SD ÇATIŞMALARI
MDD-SD ÇATIŞMALARI
1961 Anayasasının getirdiği serbestlik ortamı içinde sosyalist faaliyetlerin serbestlik kazanmasıyla üniversitelerde sosyalist görüşler doğrultusunda fikir kulüpleri kurulmaya başlanacaktı. 13 Şubat 1961’de kurulan Türkiye İşçi Partisiyle de sosyalist hareket üniversitelerde de genç kitleler üzerinde sol söylem ve ideolojiyle etkili olacaktı. 22 Nisan 1965’de ilk sayısı yayınlanan “Dönüşüm” dergisi sosyalist gençliğin ve potansiyelinin TİP paralelinde toplanmasını üniversitelerde fikir kulüpleri federasyonunun kurulmasının altyapısını hazırlayacaktı.
15 günde bir yayınlanan Dönüşüm dergisine özellikle Ankara SBF, Hukuk ve ODTÜ’deki sol görüşlü akademisyenlerde destek verecekti. TİP çizgisindeki sosyalist öğretim üyelerinin de desteğiyle 1965–66 öğretim yılının başlamasıyla başta SBF olmak üzere çeşitli üniversitelerde kurulu olan fikir kulüplerinin bir araya getirilerek federasyonlaşma çalışmaları başlandı. Bu çalışmalarda TİP’in gençlik meselelerinden sorumlu yöneticisi Nihat Sargın’da büyük rol oynayacaktı. Sargın partinin gençlik bürosuyla 12 fikir kulüplerinin temsilcilerini bir araya getirerek bir çalışma başlattı. 12 Kasım 1965 günü SBF kantinin de genel bir görüşme yapıldı. Toplantıya 126 kişi katılmıştı.
SBF’de çıkan kararlar doğrultusunda fikir kulüpleri temsilcileri 16 Aralık 1965 akşamı Ankara’daki fikir kulüpleri içinde en etkin ve sosyalist bir yapıya sahip SBF fikir kulübünün öncülüğünde yeni bir tüzük hazırlayarak Fikir Kulüplerini Federasyon haline dönüştürmek için bir araya geldiler. 17 Aralık 1965 günü Ankara valiliğine yeni tüzükle baş vurularak kısa adı FKF olacak olan “Fikir Kulüpleri Federasyonu” resmen kurulmuş ve tüzel kişilik kazanmış soldu. Resmi başvurudan 4 gün sonra 21 Aralık günü yapılan kurucular kurulu toplantısında FKF GYK Kurulu Hüseyin Ergün’ü Genel Başkanlığa getirdi. Mevlüt Korkmaz yazmanlığa seçilirken, Asaf Köksal, Ataol Behramoğlu, Zülküf Şahin saymanlığa, Kudret Ulutürk asil üyeliğe, Orhan ali Yücealp, Erol Temelkuran, Ahmet Ali Arıl ise yedek üyeliğe seçildiler. Çoğu TİP üyesi yada sempatizanı öğrenci gençler tarafından kurulan FKF 68 devrimci gençliğinin ilk kitlesel okuluydu. Kısa adı ileride Dev–Genç olacak olan Devrimci Gençlik Hareketinin tarihsel kökeni işte Ankara SBF’de kurulan FKF’ye dayanmaktaydı.
FKF kuruluşuyla beraber TİP’in kontrolü altına girdi. TİP’in gençlik kolları gibi hareket etti. FKF üyeleri kısa zaman içerisinde büyük şehirlerdeki üniversitelerde örgütlenirken, CKMP taraftarı milliyetçi Ülkücü gençlerle üniversite ve sokaklarda saldırarak militanlaşma sürecini yaşayacaktı.
FKF, 1966–1967 döneminde çeşitli miting ve yürüyüşlerle üniversitelerde taban oluşturmaya başlamış, Anadolu’dan büyük şehirlere okumak için gelen genç kesimleri etrafına çekemeye çalışmıştı.
FKF, TİP çizgisinde çalışmalarını sürdürürken Türk solunda başlayan MDD–SD tartışmaları FKF’yi de etkileyecekti. FKF yöneticileri TİP Genel Merkeziyle birlikte hareket ederken FKF üyeleri tabanda Mihri Belli ve TİP’e muhalif MDD’ci kadroların çalışmalarıyla MDD’ci bir çizgiye doğru kayacaktı. TİP yönetimi, Mihri Belli’nin de elini attığı FKF’de TİP karşıtı bir çizginin güçlenmesinin getirdiği kaygıyla ipleri elinden kaçırmamak için FKF yönetimini zaman zaman Ankara’daki TİP Genel Merkezine çağırarak dikkatli olmalarını istiyordu. FKF 1. Kurultay hazırlıklarını sürdürürken Mihri Belli’nin etkisi gençlik kesiminde duyulmaya başlanmıştı. Kimi FKF üyeleri Mihri Belli’nin evindeki toplantılara katılıyordu. TİP’in Malatya’daki 2. Olağan Kongresinde yenilgiye uğramalarına rağmen MDD kanadı FKF yönetimine karşı alttan alta karşı bir muhalif hareketi örgütlemeye çalışıyordu.
FKF’nin ilk Genel Başkanı Hüseyin Ergün’ün SBF’yi bitirdikten sonra 1966 Ekim ayında askere gitmesiyle FKF genel Başkanlığı görevine Kudret Ulutürk getirilmişti. Ulutürk’ün başkanlığında FKF haftalık “Kavga” adlı bir bülteni 11 Ocak 1967 tarihide çıkarttı. Kavga toplam 6 sayı yayınlanmıştı. Ulutürk üç ay süren FKF başkanlığını 22 Ocak 1967 günü FKF’nin 1. Olağan Kongresinde İzzet Polat Ararat’a bırakacaktı. Bu kongreye Erzurum’da yedek subay olmasına rağmen FKF’nin ilk genel başkanı Hüseyin Ergün’de katılmış uzun bir de konuşma yapmıştı.(1)
FKF genel merkezinde Ankara’da yapılan seminerlerine TİP lideri Mehmet Ali Aybar ve parti üst düzey yöneticilerinden Behice Boran, Sadun Aren, Nihat Sargın gibi isimlerde katılıyordu.
Ankara merkezli FKF, İstanbul’daki gençlik örgütlenmesinde ayrı bir örgütlenmeye girdi. Yine genel merkeze bağlı olarak ama kendi içinde daha bağımsız ve çalışmalarında daha serbest olacak olan FKF/İstanbul Sekreterliğini kurdu. 21 Mayıs 1967’de kurulan FKF/İstanbul Sekreterliğine 1970’lerin ortalarında 1980’lerin ortalarına kadar Moskova güdümündeki illegal TKP’de MK üyesi olarak görev yapan Veysi Sarısözen seçilmişti.
FKF’nin İstanbul Sekreterliğinin 9 Temmuz günü açılan Aksaray’daki lokalini TİP Milletvekili Prof. Dr. Sadun Aren açmıştı. Aren burada FKF’li gençlere sosyalist devrim teorisini anlatıyordu. TİP yönetimi Ankara’da olduğu gibi İstanbul’daki FKF çalışmalarına da destek veriyor, FKF’li gençlerin parti çizgisinden MDD çizgisine sapmamaları için büyük bir uğraş veriyorlardı. Ama ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, FKF tabanında MDD çizgisine büyük kaymalar olacaktı.
17 Kasım 1967’de Mihri Belli’nin kanatları altında ilk sayısı yayınlanan “Türk Solu” MDD’cilerin yayın organı olurken, Türk Solu dergisi TİP taraftarı sosyalist gençlerinde ilgisini çekecek, TİP’i pasifist ve reformist olarak bulan gençlik kesimlerinde Türk Solu büyük bir taban bulacaktı. FKF tabanı Türk Solu’nun başını çektiği MDD çizgisine yönelecekti. TİP’e karşı olan MDD çevresi Kemalizm adına ne varsa tümünü miras olarak yüklendi. Eski tüfeklerden Mihri Belli, TİP’in sosyalist gençlik içerisindeki etkisini yitirmeye başlamasıyla meydana çıkacak 23 yıllık bir aradan sonra Aralık 1967’de “Bugünün Türkiye’sinde Devrimci Eylem Nedir?” konulu konferansta MDD tezlerini anlatırken FKF’li gençlere oportünist olarak suçladığı TİP’i anlatıyordu. TİP’in gerçek anlamda Marksist–Leninist bir parti olmadığını Aybar, Aren–Boran çizgisinin devrimi harekette yeni bir klikleşmenin öncüleri olduğunu iddia ediyordu.
Aybar konferansta TİP’i eleştirmesi TİP taraftarı gençlerinde tepkisine sebep olmuştu. TİP yanlısı gençler Mihri Belli’yi TİP’e yöneltmiş olduğu suçlamalardan dolayı sosyalizmin davasını küçük düşürdüğünü söylüyorlardı. Mihri Belli taraftarlarına göreyse sosyalizmi küçük düşüren evini Amerikalıya kiralayan Sadun Aren’di. Mihri Belli anılarında bu tartışmaları anlatırken; “Aren’in dairesini Amerikalıya kiralaması olayı kamuoyunda fazla abartılmıştı. TİP yöneticilerinin çok daha büyük günahları vardı” diyor.(2)
(1) Feyizoğlu, “FKF”, s.130.
(2) Belli, “a.g.e.”, s. 114.