Mecburen Demirel
Mecburen Demirel
Her açıdan kilit parti konumuna gelen MHP yönetimi “nasıl bir yol izleyecekleri” konusunu masaya yatırdı. 24 Ocak akşamı gerçekleşen Başkanlık divanı toplantısında MHP’de ibre Demirel formülünden yana kaydı. MHP’nin Demirel yönünde karar almasında onun bir sözünün büyük payı vardı: “Dün dündür, bugün bugün… ” Daha kısa bir süre önce YÖK Başkanlığı atamasında MHP’liler “Baba”ya ağızlarını açıp gözlerini yummuşlardı, ama bugün şartlar dünü unutturmayı gerektiriyordu. Böylece anayasa değişikliği için gerekli olan 367 rakamında en azından teorik olarak 348’e ulaşılıyordu. ANAP da, bu rakamın üzerine eklenirse, sayı 433’ü buluyordu. Yani, yine teorik olarak gelinen nokta “mecburen Demirel”di artık.
Siyasi partiler, Demirel’le bir beş yıl daha formülünü konuşurlarken, Baba da geleceğiyle ilgili tartışmalara kayıtsız kalmıyordu. 5 + 5 formülünü ortaya atıp “Yedi sene çoktur” diyen kendisiydi. Demirel, geleceğini şekillendirecek satranç tahtasına tüm atlarını sürecekti. Şimdilik, “demogog baba” olarak, demagoji sanatındaki harika hünerini konuşturmakla yetiniyordu:
“Fikir benim değildir. Ben 50 sene devletin her kademesinde hizmet ettim ve devletin hemen hemen bütün hizmetlerini yaptım. Şimdi benim durumum açıkladığım gibi. Bir göreve çağrılırsam reddetmem, sağlığımın müsaade ettiği ölçüde milletime hizmet etmeye devam ederim. Buna da ben karar verecek değilim. Bana gelip bu işi sürdürmem söylenirse, saygı duyarım. Benim arzum veya hevesim yoktur. Ama, göreve çağrılırsam reddetmem. Bu, istemem ama koy cebime, demek değildir. Böyle anlaşılmaya müsait değildir. Gayet dürüst bir durumdur. Ben mi diyorum ‘gel beni göreve çağır, bana bir şey ver’ diye? Ben kimseye bir şey demem. ”49
Demirel’in bu beyanları gazete sayfalarını süslediği gün Başbakan da Davos’taki temaslarını tamamlayıp yurda döndü. Ayağının tozuyla da “cumhurbaşkanlığı seçimi’ için ortaklarıyla yeni bir zirve toplantısında buluştu. İlk kez DYP’nin imzaya açtığı ve DSP’nin desteklediği “5+5” formülü, MHP ile daha önce ‘beş artı üç’ olsun diyen ANAP tarafından da kabul edildi.
Hükümet ortakları uzlaşmışlardı. Ecevit, artık diğer partilerin liderlerine yeni bir tur düzenleyebilirdi.