PDA’cılar Dev–Genç’ten Tasfiye Ediliyor
PDA’cılar Dev–Genç’ten Tasfiye Ediliyor.
Dev–Genç yönetiminde yer alan her iki grubun taraftarları aralarındaki ideolojik tartışmaları çözmek ve tartışmak amacıyla 18 Ocak 1970 Pazar günü SBF’de bir araya geldiler. Dev–Genç GYK toplantısı SBF’nin büyük anfideki toplantı salonunda gerçekleşti. Toplantıya ilgi büyüktü. Her iki tarafın taraftarları anfiyi doldurmuştu. Toplantıyı bir konuşmayla açan Dev–Genç genel başkanı Atilla Sarp konuşmasında PDA’cılara yüklendi. GYK’de çıkan itilafları bir konuşma yaptıktan sonra açıklayan Sarp özellikle Aydınlık dergisi sahipliği için çıkan olayları anlattı. Sarp ayrıca “Proleter Devrimci Aydınlık’ın küçük burjuvaziye fazla pirim veren, bir sağ sapma olduğunu, küçük burjuva kuyrukçuluğu yaptığını, PDA ekibinin kendi aralarındaki masonik birlik sayesinde gençlik eylemlerini kendi emirlerine almaya çalıştıklarını ve pasifize etmeye kalkıştıklarını” açıkladı.147
Sarp’ın PDA çevresini eleştirmesinden sonra PDA’cı gruptan MYK üyeleri Gün Zileli ve Ömer Özerturgut Türk Solu dergisinde Mihri Belli’ye ait pasajlar okuyarak Atilla Sarp’a cevap verdiler. ASD ve PDA’cılar arasındaki görüş ayrılıkları toplantı sonuna kadar devam etti. Hatta ASD’cilerden bazıları bulundukları çevrelerde PDA’cıların denetimindeki İşçi Köylü Gazetesini sattırmayacaklarını söyledi. Dev–Genç’teki görüş ayrılıkları yeni MYK seçiminde de ortaya çıkacaktı. MYK’deki seçim sonucunda MYK üyesi 4 PDA’cı görevlerinden alınarak yerine yeni üyeler seçildi. Seçilen üyeler; Oktay Etiman, Hüseyin Onur, Ruhi Koç, Nurettin Öztürk idi. Yönetimden ayrılan PDA’cılar da şunlardı; Gün Zileli, Oral Çalışlar, Aktan İnce, Ömer Özerturgut.
Yeni MYK’de genel Sekreter İrfan Uçar bu görevini Yusuf Küpeli döneminin genel sekreteri Ruhi Koç’a bırakıyordu.
ASD ve Dev–Genç içerisinde MDD çizgisindeki ayrılıklar üzerine 20 Ocak 1970’de SBF’de bir açık oturum yapıldı. Açık oturuma ASD, PDA, Dev–Genç temsilcileri katıldı.
ASD adına Vahap Erdoğdu, Seyhan Erdoğdu, Dev–Genç Adına başkan Atilla Sarp, PDA adına ise Doğu Perinçek ve Şahin Alpay konuşmacı olurken toplantıyı Ahmet Say yönetiyordu.
ASD adına konuşan Vahap Erdoğdu; “Bölücülüğe izin vermeyeceklerini, küçük burjuva kuyrukçuluğunun tasfiye edildiğini, “Milli Demokratik Devrim”in işçi sınıfı öncülüğünde köylü hareketi olduğunu belirterek, TİP’i adına layık bir parti durumuna getireceklerini, ancak TİP’te mücadele alanı kalmazsa, proletarya örgütünün kurulabileceğini söyledi.
PDA adına konuşan Şahin Alpay, ASD görüşünde olanları “İlkesiz Birlik Cephesi” kurmakla suçladı. Bugün dünyada “revizyonist görüş”, “Castro’cu görüş”, “Troçkist görüş” ve “Marksist–Leninist–Mao Zedung’cu görüş” olmak üzere dört görüşün olduğunu belirtti ve bunlardan ilk üçünü eleştirdi; “İlkesiz Birlik Cephesi”nde dört görüşün de yer aldığını ifade etti. Türkiye’de işçi sınıfının henüz objektif olarak öncü olmadığını ekledi.
Doğu Perinçek, “İlkesiz Birlik Cephesi”nin ideolojik öncülük demekle yetindiklerini, oysa milli demokratik devrimde ideolojik, politik ve örgütsel öncülüğün şart olduğunu; MDD’nin köylü devrimi olmayıp proleter devrimlerinin bir parçası olduğunu; proletaryanın öz örgütünün her dönemde kurulabileceğini, TİP’in ise anti–emperyalist, sosyalizm, ilerici bir küçük burjuva örgütü olduğunu, hiçbir zaman proletaryanın öz örgütü olamayacağını vurguladı.
ASD’den Seyhan Erdoğdu, PDA görüşündekilerin dünyadaki çeşitli ayırımlara kapılarak Türkiye proleter devrimci hareketini ayırma çabasında olduğunu, bunun entelektüel bir fanteziden öte gidemeyeceğini belirterek, “Amerikan kolej kampusu tipindeki Maoculuğun saflarımızda yeri yoktur” dedi.
Dev–Genç adına konuşan Genel Başkan Atilla Sarp ise, “Türkiye proleter devrimci hareketini dört ayrı akıma mahkum ediyorlar, oysa bunlardan beşincisi, yani Türkiye tipi de olacaktır…” diyerek şabloncu olmadıklarını belirtti.
Mart 1970’e gelindiğinde Dev–Genç merkezi bir yayın organı olan “İLERİ” dergisini çıkaracaktı. İlk sayısı Mart 1970’de son sayısı Ocak 1971’de yayınlanan İleri toplam 6 sayı yayınlanmıştı. Dergi ilk sayısında Yusuf Küpeli ile bir röportaj yapıyor ve ona değişik sorular yöneltiyordu. Küpeli TDGF ile ilişkili olan ve iki ayrı Aydınlık’ın çıkmasıyla iyice su yüzüne çıkan ayrılık hakkında ne diyorsunuz sorusuna geniş bir cevap verirken ayrılığa neden olan PDA çevresini “küçük burjuva kökenli kişilerden oluşan sağ oportünist bir klik” hareketi olarak değerlendiriyordu.
Dev–Genç içerisindeki ASD–PDA çekişmesi tarafları sopalı, yumruklu, kavgalı baskınlara sürükleyecekti. Dev–Genç yönetimi 1970’in Mart ayında Doğu Perinçek’in liderliğindeki grubun çıkartmış olduğu PDA ve İşçi Köylü dergisinin satılmasını üniversitelerde engelleme kararı aldı. İlk açık tavır 4 Mart 1970 günü SBF’de sergilendi. Dev–Genç GYK üyesi Oktay Etiman yanındaki Dev–Genç militanlarıyla birlikte PDA dergisi satan Perinçek taraftarlarının ellerindeki dergilere zorla el koyuyor ve satışını yasaklıyordu. Bu olay üzerine ertesi gün kalabalık bir PDA’cı grup ellerinde dergileriyle SBF’ye tekrar dergi satışına çıkıyorlardı. Bu kez Dev–Genç genel başkanı Atilla Sarp, genel Sekreter Ruhi Koç, satışa engel oluyorlardı.
Başkan Sarp “TDGF Merkez Yürütme Kurulunun Proleter Devrimci Aydınlık’ı fakültelerde sattırmamak yolunda kararı olduğunu, bu kararın uygulamasına SBF’den başlayacağını, sonra diğer fakültelerde de uygulanacağı söylüyordu. Genel Sekreter Ruhi Koç’ta “siz isim sahtekarlığı yapıyorsunuz. Derginizi sattırmayacağız. Ne zaman derginizin ismini değiştirirseniz, o zaman satarsınız” diyordu.
Dev–Genç yönetimini elinde bulunduran ASD taraftarlarıyla PDA taraftarları arasında 7 Mart 1970 Cumartesi günü de Ankara DTCF kantininde silahların ve bıçakların kullanıldığı bir kavga olur. Her iki gruptan bir çok öğrenci yaralanmıştı. Ankara’daki gerginlik İstanbul’a da yansımıştı. PDA çevresinin teorisyenlerinden asistan Şahin Alpay 1 Nisan 1970 Çarşamba günü İTÜ’de “Milli Demokratik Devrim ve İşçi Sınıfı” konulu bir konferans verirken Dev–Genç’in İstanbul kanadına mensup öğrenciler tarafından konuşması engellenmek istenmiş, sloganlarla kesilmeye çalışılmıştı. Azınlıkta olan PDA taraftarlarıyla Dev–Genç taraftarları arasında konferans salonunda karşılıklı yumruklaşmalar yaşanmıştı.
PDA’cılar ise “İlkesiz Birlik Cephesi” diyerek suçladıkları Dev–Genç’i, Türk Solu’nda “saflarımızdaki çekişmelerin düşmanca bir hal alması ancak emperyalizmi ve işbirlikçilerini sevindirir” diye eleştiriyorlar ve “bilimsel sosyalizme aykırı görüş ve davranışları kitleler önünde sergilemekle” suçluyorlardı.