Şii mi, Sünnî mi tartışması
Şii mi, Sünnî mi tartışması
Bektaşî Tarîkatı’nda yoğun bir şekilde bulunan Ehl-i Beyt sevgisine, tevella ve teberra’ya bakarak Hacı Bektaş-ı Veli’nin sünnî mi, şii mi olduğu konusu tartışılmaktadır.
Hacı Bektaş-ı Veli’nin Şii olduğu iddiası ilk defa Fuat Köprülü tarafından “Anadoluda İslamiyet” isimli çalışmada ortaya atılmıştır. Sözkonusu iddiaya sebeb teşkil eden metaryal ise, Hatiboğlu’nun manzum olarak Türkçe’ye çevirdiği Makâlat nüshasının mukaddeme kısmında geçen “Hem Oniki İmam’a ikrârun / Bunların zıdduna inkarun olsun / Muhib ol dostuna, zıddına düşman / Dilersen kim ola imanın ruşan” şeklinde geçen bir beyittir. Oysa söz konusu olan beyit Makâlat’ın diğer mevsuk nüshalarında yoktur. Üstelik bu beyitler, eserin nâzımı olan Hatiboğlu’nun Letâifnâme isimli eserinde de aynen geçmektedir. Diğer nüshalarda Dört Halife’yle ilgili medhiyeler yer almaktadır. Makâlat üzerine en ciddi çalışmayı yapan Esat Coşan, Köprülü’nün bu iddiayı ileri sürerken Hatiboğlu’nun nüshasından yararlandığını belirtmekte ve bu beyitlerin ancak Hatiboğlu’nun görüşlerini yansıtacağını ifade etmektedir: “Kaldı ki bahis konusu beyitler Makâlat’ın Hacı Bektaş’a ait metin kısmında değil, Nâzım Hatiboğlu’nun esere eklediği mukaddeme bölümündedir; Hacı Bektaş’ın değil ancak Hatiboğlu’nun ne fikirde olduğunu gösterir. Böylece Hacı Bektaş’ın Şii temayüllü olduğu iddiası bütünüyle mesnetten mahrum kalmaktadır.”
Hacı Bektaş-ı Veli’nin eserlerinde Şiiliğe ait herhangi bir unsurun bulunmaması O’nun Sünnîliğine delil olarak gösterilirken Vilayetnamede bulunan O’nun Oniki İmam soyundan geldiğine dair pasajlar ise Şii olduğunu savunanlar için bir dayanak noktasıdır. Sadece bunlara bakarak Onun Şii olduğunu söylemek akla ve mantığa terstir. Ayrıca Hacı Bektaş-ı Veli’nin yaşadığı devirde Anadolu’da Oniki İmam Şiiliği’nin mevcudiyetini ortaya koyacak herhangi bir tarihi delile rastlanmamıştır.