T–KDP’nin Kuruluşu
T–KDP’nin Kuruluşu
Türkiye’deki Kürtçü siyasi örgütlenmenin öncüsü Irak’taki Barzani’nin önderliğindeki “I–KDP” (Irak Kürdistan Demokrat Partisi)’nin Türkiye’deki kolu olan T–KDP olacaktır.
Barzani’nin I–KDP’si, T–KDP’ye ideolojik ve maddi destek de sağlamış ve cephe gerisi faaliyetleri için 1960’lardan itibaren açtığı kamplarda T–KDP mensuplarını eğitmiştir. I–KDP bir dönem T–KDP içindeki çekişmeleri çözecek kadar örgüt ile organik bağlara sahip olmuştur. 1965 yılında kurulan T–KDP bu tarihten önce Irak Kürdistan Demokrat Partisi’ne bağlı bir örgüt olarak faaliyet gösteriyordu.1
Türkiye–Kürdistan Demokrat Partisi (T–KDP)’nin kuruluşu, 1961 yılına dayanmaktadır. Bu tarihte Silopi’de temelleri atılan, Abdulkadir Ökten tarafından kurulan T–KDP’ye ilk öncülük eden isimler Faik Bucak, Faik Savaş, Hurşit Onuk, Ömer Turan, Sait Elçi’dir. “Kürdistan Demokrat Partisi Mesullüğü’ adı altında örgütlenen Kürtçüler, 1965 yılına kadar faaliyetlerini büyük bir gizlilik içerisinde, başta Silopi, Cizre olmak üzere Güneydoğu’da sürdürdüler.
Parti kuruluş çalışmalarına öncülük eden Sait Elçi, Suriye’deki KDP ile de temasa geçerek pratikte kendilerine yardımcı olacak kadro elemanlar istiyordu. Sait Elçi partinin mührünü de Türkiye’deki olanaklar kısıtlı olduğundan Suriye’de yaptırıyordu.
T-KDP’nin illegal resmi kuruluşu 11 Temmuz 1965 yılıdır. Partinin genel başkanlıkla mı, genel sekreterlikle mi yönetildiği tartışmalıdır. Kürt siyasi çevrelerindeki kimi görüşe göre Faik Bucak T-KDP’nin genel başkanıdır. Kimi görüşe göre ise genel sekreteridir.
Partinin lideri Avukat Faik Bucak’tır. Üyeleri ise Dr. Faik Savaş, Dr. Sait Kırmızıtoprak, Sait Elçi, Hikmet Buluttekin (Çeko), Nazmi Balkaş (Soro), Hasan Yıkılmış (Brüsk), Ömer Turan’dır. Parti politikalarında I–KDP’nin görüşleri hakimdi.
T–KDP’yi kurma fikrini ilk ortaya atan isim Liceli Fehmi Bilal’dir. Liceli Fehmi Bey Şeyh Sait hareketine fiilen katılmış ve onun katipliğini yapmış, tanınmış bir siyasi Kürtçüdür. Şeyh Sait hareketinin bastırılmasından sonra, uzun müddet dağlarda kalıp teslim olmamıştır. Bilahare af yasasından istifade ederek dağdan inmiş, Kürtçülük faaliyetlerine kaldığı yerden devam etmiştir. 1961’de Barzani’nin Irak’ına benzer bir modeli Türkiye’deki Kürtçülerin de gerçekleştireceğini inanarak KDP adıyla bir partinin kurulmasının şart olduğunu aynı görüşe sahip siyasi Kürtçülere söylüyordu. Liceli Fehmi Bey, Sait Elçi ve Ömer Turan gibi Kürtçülerle temasa geçerek, partinin oluşturulmasını, böyle bir parti yapılandırmasında mutlaka Faik Bucak’ın da yer almasını istiyordu.
İlk parti çalışmalarında KDP ismiyle bir partinin kurulmasına sıcak bakmayan Faik Bucak daha sonraki süreçte T-KDP’nin başına geçecekti.
T-KDP, Milliyetçi bir programa sahipti. Irak-KDP gibi Kürtler için otonomi istiyordu. Örgütlenme faaliyetlerinde genelde gençler ve aydınlar göze çarpıyordu; Partiye destek veren kesimler arasında toprak ağaları, din adamları da bulunmaktaydı.