Bektaşilik Erkanı

Tevella Teberra ve Oniki İmam

Tevella Teberra ve Oniki İmam

Tarîkatın en önemli özelliklerinden birisi de tevella ve tebberra’dır. Tevella ve teberra, yoğun bir şekilde Ehl-i Beyt sevgisini içerir. Tevella, Ehl-i Beyt’i sevenleri sevme, onlara dost olma; teberra, Ehl-i Beyt’i sevmeyenlerden uzak olma, onlara düşman olma manalarındadır.
Alevîlik ve Bektaşîlik’te Ehl-i Beyt sevgisi önemli bir yer tutar. Hz. Ali’nin soyundan geylen Oniki İmam inancı da bu sevgininin pratiğe yansımış bir şeklidir. Oniki İmam’dan bahseden düvaz-imam, düvazdeh imamân başlıklı nefesler cem törenlerinin vaz geçilmezleri arasındadır. Bunlar Oniki İmam’a, dolayısıyla Ehl-i Beyt’e olan bağlılığı göstermesi açısından önemlidir.

Oniki İmam sırasıyla şunlardır:
1. Hz. Ali,
2. Hz. Hasan,
3. Hz. Hüseyin,
4. Hz. Ali Zeyne’l Abidin,
5. Muhammed Bâkır b. Ali Zeyne’l Abidin,
6. Câfer es- Sâdık b. Muhammed el- Bâkır,
7. Musa el- Kâzım b. Câfer es- Sâdık,
8. Ali er- Rıza b. Musâ el- Kazım,
9. Muhammed et-Tâki (el-Cevâd) b. Ali er- Rıza,
10. Ali en- Nâki (el-Hâdi) b. Muhammed et-Tâki,
11. el-Hasan el- Askerî b. Ali en- Nâki,
12. Muhammed el- mehdi b. Hasan el- Askerî.

Tarîkatta gizlilik esastır. Ahmet Rıfat, bu gizliği bir yerde gizli zikir erbabından olmalarına bağlamaktadır. O’na göre, “Bektaşîyye dervişleri gizli zikir ashabından olduklarından, bu tarîkatın şeyhleri halifelerini posta oturturken veya onlara hilafet verirken öteki şeyhleri davet etme ve toplantılar yapma yönüne gitmemişlerdir.”
Bektaşîlerin aralarında yaptıkları törenlere, yabancılar alınmadığından, ‘Bektaşî Sırrı’ diye bir söylenti ortaya çıkmıştır. Bektaşî Dedebabalarından Bedri Noyan, sözkonusu törenlere yabancıların alınmamasını, Bektaşîleri bir klübün üyelerine benzeterek şöyle açıklamaktadır: “Bu törene yabancı alınmadığından ‘Bektaşî sırrı’ diye bir söz ortaya çıkmış. Aslında gizlenecek bir sır yoktur. Yalnız bâzı klüplere bile üye olmayanlar nasıl giremiyorsa, Bektaşî olmayanlar da söz veriş törenlerine alınmazlar, hepsi bu kadar.”
Bektaşîler bu gizlilik prensibine göre olsa gerek, bazı açık mânâlara gizli anlamlar da vermişlerdir. Bu gizli mânâlar, tarîkat ehlinin bileceği mânâlardır. Bektaşî babası Mehmet Süreyya’ya göre, tevella ve teberra’nın manası; iyiliği emretmek, kötülükten alıkoymaktır. Gizli manası ise, Hakkın rızası tevellâ, Allah’ın dışındaki her şeyden vaz geçme ise teberra’dır. Fakat bir de derviş itikadınca manası vardır ki, Fahr-ı alem Efendimiz ve aile fertlerinin dostlarına dost olup tevella, düşmanlarını düşman bilip teberrâ etmektir.
Aynı anda tarîkata girerek, aynı törenle babadan nasib alan kişiler birbirlerinin musahibi, kardeşi sayılırlar. Bu yüzden, aynı törene evli olanlar aynı anda alınmazlar. Kardeş olacaklarından nikahlarının düşme durumu söz konusudur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!