Türk, Alman ve Avusturya İttifakı’nın Oluşumunun Temeli Daha 1911’lerde Atılmıştı
Türk, Alman ve Avusturya İttifakı’nın Oluşumunun Temeli Daha 1911’lerde Atılmıştı
1911 senesi başlangıcında Avrupa’nın Meşrutiyet Türkiyesi’ne karşı vaziyeti şu idi; İngilizler, Fransızlar, Ruslar, Türkiye’den uzak kalmışlar, buna mukabil Almanya nüfuz kazanmıştı. İran hakkında bu anlaşmayı Türkiye’ye de teşmil edecekleri ve Boğazlar hakkında asırlardan beri Rusya ile İngiltere arasında mevcut olan zıddiyetin ortadan kalkmak üzere bulunduğu söyleniyordu. İttihat ve Terakki de bunu böyle görerek Almanlar ve Avusturyalılarla bir ittifakı müselles akdini teklif ediyordu. Halbuki Almanya, Türkiye askerlikçe kuvvetlenmedikçe müttefik bir teşekküle giremeyeceğini düşünerek bu ittifakı atiye ait bir mesele gibi telakki ediyorlar ve fakat o fikir üzerinde yürüyorlardı. Alman Sefiri Berlin Nezareti’ne gönderdiği bir raporunda diyordu ki. “vaziyetteki tehlikeyi gören Türkler zamanı gelince ittifak-ı müsellesin yardımına iltica edeceklerdir. O zaman bu müracaatçıları Alman-Avusturya sistemine ithal etmek lazımdır ki Türkler İngiltere’ye iltica etmesinler ve bu suretle Almanlığa candan düşman olan İslavlığa teslim olmasınlar Almanlar, Sefir Baron Marşal’ın Temmuz 1914’te hasıl olan vaziyeti bu raporla evvelinden görmüş olduğunu iddia ederler.
Fakat Meşrutiyet idaresinin rahat ve huzur içinde iş görmesi mukadder değildi. Çünkü istikraz akdedildikten mali vaziyet bir dereceye kadar yoluna konulduktan ve pek az sonra Trablusgarp harbi patlak vermişti. 1911 senesi sonbaharında Türk-İtalyan ihtilafı şiddetlenmişti. İtalya’nın Trablusgarp hakkındaki emellerini İttihat ve Terakki ricalinin çoktan beri bilmesi lazımdır.Çünkü cemiyet daha Paris’te iken ve Trablusgarp’ta ve Bingazi’de bulunan cemiyet efradıyla muhabere ederken İtalyanların o havalide neler yaptıklarına dair mütemadiyen raporlar alırdı.