Türkistan Toyu Ekim 2000’de
Türkistan Toyu Ekim 2000’de*
Türkistan şehri, 2000 yılında, 1500. Kuruluş yıl dönümünü kutlayacak. UNESCO tarafından 1500. yıl olarak ilan edilen Türkistan Şehrinde yerleşim tarihinin başlangıcı etrafında ise tartışmalar devam ediyor. Son arkeolojik araştırmalarda, Türkistan şehrinin kuruluş tarihi 2200 yıl olduğu ortaya konuldu. Türkiye ve Kazakistan’ın ortak üniversitesi olan Ahmet Yesevî Üniversitesinde yürütülen bu araştırma faaliyetleri ile, Türkistan’ın tarihini daha da eskilere götürecek arkeolojik kalıntıların bulunabileceği yönünde büyük bir beklenti var. Araştırmacılar, bütün enerji ve imkanları ile çalışıyorlar ancak UNESCO bu tarihi 1500 yıl olarak kabul edip öyle ilan ettiği için, önümüzdeki yıl Türkistan Şehrinin 1500. Yılı olarak kutlanacak.
Oğuz Han’ın başkenti, Piri Türkistan Hoca Ahmet Yesevî’nin istirahatgahı ve Türk Dünyasının manevi merkezi Türkistan Şehrinde 1500. Yıl heyecanı herkesi sarmış durumda. Şehir idarecileri, esnafı ve halkı Türkistanın 1500. Yılına hazırlanıyor. Hatta yalnızca Türkistan şehri değil, bütün Kazakistan Türkistan’ın kutlamalarına hazırlanıyor. Türkistan’ın 1500. Yıl kutlamaları hazırlık komitesinin başkanlığını Kazakistan Başbakanı bizzat yürütüyor.
Türkistan toya hazırlanıyor.
Geçtiğimiz günlerde Türkistan’da bir toplantı yapıldı. Bu toplantının diğer hazırlık toplantılarından farkı bütün Kazakistan şehirlerinden temsilciler bulunması idi. Adeta Bayındır Han otağ kurmuş da boy beylerini toplamıştı. Her şehrin temsilcileri Türkistan’ın 1500. Yıl toyuna ne katkı yapabileceklerini bildirdiler. Toplantıda Türkiye’den de temsilci vardı.
Türkistan mutluydu.
Bizler de mutluyduk ama toplantıyı seyrederken şunu düşünmeden edemedik: Türk Dünyasının manevi merkezi Türkistan Şehrinin kuruluş yıl dönümü kutlamalarına katkılar, bütün Türk Dünyasından gelse; bu toplantı yalnızca Kazakistan şehirlerinden gelen temsilciler arasında değil de, bütün Türk devletlerinin temsilcileri arasında yapılabilseydi.
Fakat Türkistan Valisi Ömürzak Ahmetoğlu’nun açıklamaları bizleri sevindiriyor. Şuurlu bir Kazak aydını olan Ahmetoğlu, “Bizler ev sahipleri olarak hazırlıklarımızı yapıyoruz ama bu toy yalnızca Kazakistan’ın değil bütün Türk aleminin toyudur. Türkistan’ın toyuna katkı yapmak isteyenlere, gerek devletler gerekse Türk aleminin her yerinden iş adamı ve şahıslar için çağrılar da yaptık. Bu çağrımızın Türk Dünyasının her yerinde yankı bulacağını düşünüyor ve bekliyoruz; ama biz Türkistan şehri halkı olarak ev sahipliği yapıp, hazırlıklara katkıları ne düzeyde olursa olsun bütün Türk Dünyasından temsilcileri Türkistan’ın toyunda aramızda görmek istiyoruz.”
Türk aleminin yeniden kavuştuğu ve kucaklaştığı günümüzde bu birlik ve beraberliğin artarak sürmesi için ortak değerlerimizi artırmaya ve bunları beraber yüceltmeye ihtiyacımız var.
Türkistan şehrinin 1500. Yıl kutlamaları bu yönde büyük bir fırsat. Türk dünyası Türkistan’ına sahip çıkmalı ve bu toya herkes kendi katkısını yapmalı.
Dün, gönülleri birleştiren mesajlar, bu kutlu şehirden yükseldi. Özü ayet olan, özü hadis olan hikmetler, şiir oldu Yesevî Hazretlerinin dudaklarından döküldü.
Hikmetler Hacı Bektaş oldu, Geyikli Baba oldu, Taptuk oldu, Yunus oldu, dalga dalga bütün Türk dünyasına yayıldı.
Söz oldu, dil oldu, Türkçe oldu.
Anamızın ak sütü gibi temiz Türkçemiz, Uluların elinde, dilinde yüceldi; korundu.
Türkistan’a sahip çıkmak, “Türküm” diyenlere bir borcu eda;
Türkistan’a sahip çıkmak, “Türk Dünyası yakınlaşmalı, kaynaşmalı” diyenlere bir görevdir.
Malı olanlar, malından Türkistan’ın imarına vermeli;
Dili olanlar, bu yıl Türkistan’ın toyunu söylemeli;
Kalemi olanlar, bunu yazmalı;
İmkanı olanlar, gelip bu toya katılmalı;
Bunu da yapamayanlar, Türkistan Toyunun kutlanacağı Ekim 2000 yılında evinde Divanı Hikmetten Yesevî şiirleri okuyarak, gönüllerinden Türkistan’a bir selam yollamalı.
Ekim 2000, Türkistan Şehri Türk Dünyasının her yerinden insanların buluştuğu gün olmalı,
Türkistan yeniden Türklüğü birleştiren nokta olmalı.
*Bu yazı Nisan 2000’de kaleme alınmıştır.