Ramazan Haşimoğlu ve oğlu Sadun Haşimoğlu’nun öldürülme olayı
Ramazan Haşimoğlu ve oğlu Sadun Haşimoğlu’nun öldürülme olayı
T–KDP KUK ayrışmasından sonra her iki grubun taraftarları arasında ideolojik ayrılıklardan kaynaklanan çatışmalar başlayacaktı. Yıllarca aynı örgüt içerisinde yer alan iki grubun mensupları birbirlerini imha etmek için silahlara sarılacaktı. İki grup arasındaki husumet T-KDP taraftarı Ramazan Haşimoğlu ve oğlunun 22 Mart 1979’da Siirt’in Silopi ilçesinde öldürülmesiyle doruğa ulaşacaktı.
Siyasi Kürtçüler tarafından yakından bilinen ve tanınan, Silopi’deki Kürtçü gruplar üzerinde de etkili bir isim olan Ramazan Haşimoğlu ve Denge Kawa taraftarı oğlu Sadun Haşimoğlu KUKçuların saldırısı sonucu öldürüldü. Ramazan Haşimoğlu, 1961’de Silopi’de temelleri atılan T–KDP’nin ilk örgütlenme çalışmalarında yer alan isimlerden biriydi. Silopi’de kurulan KDP mesullüğünün ilk dönemlerinde ilk başkan Abdulkadir Ökten ile muhalif grup arasında çıkan hizipleşmede taraflardan biri olan Hurşit Onuk’la beraber hareket etmişti. Aralık 1969 yılına doğru Irak kanadına muhalif olarak Suriye kanadının ortaya çıktığı KDP’deki iç çekişmelerde I–KDP’nin önemli isimlerinden Numan İsa’yla 1969–1970 arasında birçok defa bir araya gelen isimlerden biriydi. Numan İsa, her iki grubu birleştirmek ve ayrılığı önlemek için çeşitli defalar taraflara mektuplar gönderdiği gibi, tarafları Irak’a çağırarak baş başa görüşmüştü. Ramazan Haşimoğlu, 12 Mart 1971 muhtırasından sonra T–KDP davasından tutuklandı. Bu davada yargılanan 36 kişiden biriydi. Ramazan Haşimoğlu gibi oğlu Sadun da Kürtçü’ydü. Babasından farklı olarak Kürt gruplardan “Denge Kawa” fraksiyonuna mensuptu. Baba oğul Haşimoğullarının öldürülmesinden sonra yakınları cinayetin siyasi nedenlerle işlendiğini belirtmişler, kimi zaman bölgede KUK’u itham eden ve suçlayan açıklamalar da yapmışlardı.
T-KDP’nin önemli isimlerinden biri olan sıkı Barzanici Sıraç Bilgin de 1979 yılında KUK’un liderlerinden Daraf Bilek’in akrabası olan KUK militanlarının silahlı saldırısına uğramış, ağır yaralanmıştı. T-KDP’nin önemli isimlerinden Sıraç Bilgin’in vurulması üzerine başta Diyarbakır olmak üzere bazı bölgelerde T-KDP taraftarları KUKçulara karşı saldırı başlattı.
KUK saldırısı sonucu ağır yaralanan T-KDP’nin sorumlularından biri olan Sıraç Bilgin, 12 Eylül darbesinden sonra T-KTP yöneticisi olma suçundan tutuklanmış 3 yıl Diyarbakır cezaevinde yatmıştır. 1984’de tahliye olduktan sonra soluğu yurtdışında almıştır. Uzun bir dönem PKK ile işbirliği yapmış onlardan destek görmüştür. Halen Avrupa ülkelerinde kürtçü faaliyetlerini sürdürmektedir.