Bakı-YorumGüncel

Hazin Bir Aşk Hikayesi (Apo ve Kesire)

Hazin bir aşk hikayesi

Apo&Kesire

Daha önce kısa kısa anlatıp geçtiğimiz hikayemizi daha da genişleterek bir daha gündeme getirmek istedim.

Hikayemizin esas ‘oğlan’ı;

Ömer oğlu, Üveyş’ten olma, 14.04.1947 AS, 14.04.1949 TS. doğumlu, Şanlıurfa ili, Halfeti ilçesi, Ömerli köyüne kayıtlı Abdullah Öcalan ilkokulu Saylakkaya (Cibin)’de okumuş, ortaokulu ise Nizip’de bitirmiştir. Daha ortaokuldayken Öcalan’ın tek bir amacı vardır: “Asker olmak” 1960’larda Ankara’ya ilk geldiğinde Ulus’taki anıtın önünde donup kaldıktan sonra birlikte geldiği arkadaşına dönerek, “heykele bak, şuna bak” diyordu. Onu bu kadar etkileyen Atatürk’ün heybetli heykelidir.

Apo hayalini gerçekleştirmek için askeri okula da müracaat etmişti. Ama yaşı büyük olduğu gerekçesiyle askeri okulun kapısından geri çevrilmişti. Ya gri çevrilmeseydi Apo bugün nerede olurdu. Askeri okula giremeyen Öcalan soluğu Ankara’daki Tapu Kadastro Meslek Lisesinde alır. 150 kişinin sınavla alındığı liseye 18. sıradan girmiştir. Liseyi 1968-69 ders yılında bitirmiştir. Okulu burslu okuduğu için genel müdürlük tarafından Diyarbakır Kadastro memurluğu emrine tayin edilmiştir. Öcalan’ın Ankara’daki lise yıllarında solcu değil milliyetçi muhafazakar bir öğrenciydi. Kendisinin de itiraf ettiği gibi Cuma namazlarını Hacı Bayram ve Maltepe Camii’nde kılmıştır. MTTB ve Milli Mücadeleci olarak adlandırılan sağ görüşlü gençlik derneklerinin toplantılarına da katılmıştır.Hatta öyle ki zaman zaman Ankara’ya gelen Necip Fazıl’ın konferanslarını bile kaçırmamaya gayret etmişti.

Ankara’dan Diyarbakır’a geldikten sonra Öcalan’da bir değişim gözlenmektedir. Buradaki arkadaş çevresinin ektisiyle sol fikirlere eğilim duyuyor. 1970’de İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazanan Öcalan bir yıl sonra yatay geçişle Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne geçti. Öcalan’ın Kürt solu içerisindeki yer alışında DDKO’nun önemi ve etkisi büyüktür. İstanbul’da DDKO üyesi olarak faaliyetlerde bulunmuş yine o yıllarda Mahir Çayan’ın THKP–C örgütüyle de ilgilenmiş ve bu örgüte sempati duymuştur. SBF’de okurken liderliğini Doğu Perinçek’in yaptığı TİİKP tarafından yayınlanan illegal “Şafak Bildirisi”ni 31 Mart 1972 günü SBF’de dağıtanlardan biridir. Bu bildiriden dolayı 7 Nisan günü gözaltına alınmış ve 27 Nisan günü de tutuklanmıştır. Abdullah Öcalan 24 Ekim 1972 günü altı buçuk ay tutuklu kadıktan sonra salıverildi.

Bu serbest bırakılma pek normal görünmüyordu. Başlangıçta aynı davadan yargılananlar arasında hakkında en ağır ceza istenen iki kişiden biriydi.

Apo’nun tahliyesinden sonra ilginç gelişmeler oldu. Önce askerliği ertelendi, sonra da 21 yaşını geçmiş olduğu ve disiplin cezası aldığı halde yönetmeliğe aykırı olmasına rağmen devlet tarafından burs verildi.

Kesire Yıldırım;

21 Ekim 1951’de doğan Kesire Yıldırım, Elazığ’ın Karakoçan ilçesinde CHP’li olarak bilinen Yıldırım ailesinin en büyük kızıydı.Yıldırım ailesi 2. Dünya Savaşının bitiminden sonra Tunceli’nin Mazgirt ilçesinden gelip Karakoçan’a yerleşmişti.  Kesire’nin ailesi 1925 Şeyh Sait ve 1938 Dersim isyanlarında devletin yanında yer almıştı. Dersim isyanlarına katılan bir kısım Kürt Alevilere göre; Ali Yıldırım’ın Dersim isyanını bastıran komutanlardan biri olan Kor. Gen. Abdullah Akdoğan ile ilişkisi vardı. MAH (MİT’in önceki ismi) ajanıydı. Dönemin 1. Umumi müfettişi olan İbrahim Tali Bey’e de raporlar gönderiyordu.

Baba Yıldırım, 27 Mayıs 1960 darbesinden sonra CHP adına Yassıada duruşmalarını takip eden ve bunları da bir rapor halinde CHP lideri İsmet İnönü’ye bildiren ve İnönü ile de yakın ilişkileri olan bir kişidir. Kesire Yıldırım böyle bir ailenin kızıdır. Kesire, Elazığ Öğretmen okulunu bitirdikten sonra 1973 yılında Karakoçan ilçesinde Yeniköy ilkokulunda kısa bir süre vekil öğretmenlik yapar. Daha sonra üniversite imtihanlarına girerek 1974 yılında Ankara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek okulunu kazanır.

Ailesi Kesire’nin üniversiteyi kazanması üzerine Ankara’nın Etlik semtine taşınır. Varlıklı bir ailenin kızı olan Kesire 1975 yılından itibaren CHP’li ve solcu bilinen bir ailenin kızı olmasından dolayı çok çabuk üniversitedeki sol hareketlerin içine girer. Oğuzhan Müftüoğlu’nun liderliğindeki THKP-C’lilerle irtibata geçer. Onların vasıtasıyla Dev-Genç’le temas kurar. Dev-Genç’le ilişkisi devam ederken Apocular olarak bilinen grubun bazı üyeleriyle 1976 yılında tanışır.

 

İşte hikayemizde tam burada başlıyor.

Kesire’nin tanıştığı apoculardan biri de SBF’de okuyan Arabanlı İsmet olarak bilinen İsmet Kılıç’tır. Her ikisi arasında bir süre duygusal bir ilişki yaşanır. Kesire ile aralarında nişanlanan İsmet’in beraberliği evlilik aşamasına doğru giderken Abdullah Öcalan’ın devreye girmesiyle sonuçsuz kalacaktır. Öcalan, Kesire Yıldırım’a ilk görşte aşık olmuştur ve bu benim olmalı demiştir. En yakın adamları  Cemil Bayık ve Ali Haydar Kaytan’dan Kesire hakkında ayrıntılı bilgi ister. Bunlarda Kesire’nin CHP’li ama işbirlikçi bir ailenin kızı olduğunu söylerler. Ayrıca İsmet Kılıç’la da bir ilişkisi olduğunu da belirtirler. Öcalan Kesire’ye aşık olmuştur. Bunu bir izdivaçla pekiştirmek ister. Kesire Yıldırım’a evlilik teklif eder. Öcalan’ın bu teklifi Apocu grup içerisinde şaşkınlık ve tepkiyle karşılanır. Ama aşk hiç bir şey tanımamıştır.

Öcalan ilk hain planını iki sevgiliyi birbirinden ayırmakla yapmıştır ve Kesire’yi İsmet’in elinden alarak Kesire ve İsmetin evliliğe giden ilişkilerini engellemiştir.

Öcalan’ın bu tutumundan dolayı İsmet Kılıç artık ben buralarda duramam diyerek Apocu grup içerisinden ayrılmak zorunda kalmıştı.

1978’de AÜ. BYYO. bitiren Kesire Yıldırım Apo ile olan ilişkisini iyice ilerletmiştir. Daha önce evlenme kararı alsalar da Kesire ben okulumu bitirmeden evlenmem diye naz bile yapmıştır. Apo, Kesire’yi sonunda ikna eder ve 24 Mayıs 1978 günü Ankara Gençlik Parkı Nikah Salonunda evlendiler.

PKK içerisinde Fatma kod adıyla bilinen Kesire Yıldırım ile PKK’nın önde gelen diğer yöneticileri arasında hep sürekli bir çekişme ve çatışma yaşanmıştır. Kesire Yıldırım’ın otoriter davranışları ve Öcalan’ı etkisi altına alan tavırları başta Cemil Bayık, Kemal Pir gibi Apo’nun en yakınlarının tepkisini çekiyordu.

Hatta bir toplantı da toplantı ya katılanların Fatma’yı öldürmeyi bile planladıkları yine o planı yapanların söylemleriyle ortaya çıkıyor; ‘’ Kesire, başkanın kişiliğine hakaret ediyor ve saygısızlık yapıyordu. 1978 yılında Diyarbakır’da Kesire ben ve Mehmet Hayri Durmuş’un da bulunduğu evde Başkan’a yine büyük saygısızlık yaptı. Hem de kişiliğine yöneldi. Hatta arkadaşlarla onu vurmayı bile düşündük, yeter artık bize çektirdiği,   dedik ki örgüt çıkarı için bu suçu işleyeceğiz, gerekirse bizi idam etsinler. Ama sonra vazgeçtik.’’

Öcalan eşi Kesire hakkında ‘’ Öcalan “son derece eğitilmiş ve çekici ve büyük bir ihtimalle subjektif olarak da objektif olarak da kanıtlayamadığı MİT ajanı” endişesini hep taşıdığını’’ ifade etmiştir.

1986 yılına kadar PKK MK üyeliği yapan Kesire Yıldırım 1988 yılında Yunanistan’da iken Öcalan’a karşı cephe aldı.

10 yıl süren bu beraberlik Kesire Yıldırım’ın 1988’de Öcalan’la yollarını ayırarak ve onu “diktatör” olmakla suçlamasıyla noktalandı.

Gerek eşi Öcalan’ın gerekse PKK’nın önde gelen bir çok yöneticisinin hakkındaki suçlamalarına aradan geçen  yıllara rağmen bir kaç açıklama haricinde basının önüne çıkmadı. Kesire Yıldırım halen İsveç’te yaşamaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!