Yeşil -2- Dağlar da Yeşil.
Genellikle altı kişilik bir ekibi olurdu. Ekibindekilere kumanya aldırmaz PKK nasıl savaşıyorsa bizde öyle savaşacağız aç, susuz, uykusuz. Kurduğu ekip elemanlarını kendisi seçer ve hepsi itirafcılardan oluşurdu. –ki bu itirafcılar PKK’nın üst düzey kadrosundandı- İtirafcıları dağdan indirip kendisi yetiştirir ve operasyonlara giderlerdi.
Dağda PKK’lı gruplarla karşılaştıklarında onlarla konuşur aynı kampta kalır ve uygun anı yakaladığında grubu bir şekilde saf dışı bırakırdı.
Sabah evinden çıkıp aylarca evine dönmez, döndüğünde ise ağır şartlardan dolayı zayıf düşer ve günlerce yataktan kalkamayacak durumda olurdu. Ayaklarının altından cımbızla taşlar çıkarılırdı. Dağdan her döndüğünde Kur’an okur ve mutlaka Kurban keserdi.
Hiçbir zaman müzik dinlemeyen Yeşil, gittiği operasyonlarda kayıt ettiği çatışma seslerini dinler ve bir de Abdülsametten Kur’an dinlerdi.
Oğlunu ağzından bir anısı ise insanı bakın nasıl derinden sarsıyor;
‘Bir keresinde çatışmada sıkışan bir timi kurtarmak için desteğe gitmişti. Eve geldiğinde üzerinde Kan vardı. Giyisisini çıkartıp sıcak suya bastı ve Kazanın için tamamen kırmızı olmuştu. Sonra bu suyu bir çukur kazıp içine döktük ve üstünü kapattık .Babama ne oldu diye sordum. Bana destek için gittiği timdeki bir asker yaralanmış. Babam onu omuzuna almış ve oradan çıkarmış ama askeri hastaneye yetiştirememiş Şehit olmuş. Sonraları babam ne evden çıkarken hep gözü kanı döktüğümüz çukura takılırdı ve bize derdi ki. Sakın oraya basmayın orada Şehit Kanı var.’
PKK’lıların adeta kabusu olmuştur. Telsizlerde “Yeşil geldi” dediklerinde teröristler çekilmeye başlardı.
Bölgeyi çok iyi bilen ve bunu kullanan Yeşil, bölgeye yeni gelen bazı Komutanlar ondan yol tarifi, nerelerde pusu atılıp atılamayacağını sorarlar ve Yeşil’den strateji alırlardı.
Bir operasyonda PKK kampına baskın düzenlenir. Kampa gidilir fakat kampta kimse bulunamaz. Kimsenin olmaması Askerin geir çekilmesine sebep olur. Yeşil kamp bölgesinde kalır, hakim bir tepede bir mağaraya sığınır ve kampa PKKlıların dönmesini bekler. PKKlılar geldiğinde Askeri birliklere haber verir ve kamp düşer.
Bir köye gittiğinde köy kahvesinde gece burada kalıcam der ve bu haberin dağa gideceğini bilir. Gece kendisini öldürmeye gelen teröristleri pusuya düşürüp öldürüyor.
Abdullah Öcalan’a Suriye’de yapılan suikastta yer alan Yeşil, operasyonun başarısızlıkla sonuçlanmasına çok dertleniyor ve içine kapanıyor. Dönemin Jandarma Genel Komutanı, arkadaşları, Mesut Yılmaz teselli etmek için arıyor. “Ölmedi ama Suriye topraklarından çıkarmak zorunda kaldı. Hedefimize ulaştık” diyorlar ama Yeşil yinede içine kapanıklığını devam ettiriyor.
PKK kamplarından birinde PKK lı militanlara eğitim veren Yunan subayı görüyor ve bu subayı Yunanistanda öldürüyor ve yakalanıyor. Yapılan onca işkenceye rağmen tek kelime konuşmayan Yeşil, Yunan hükümeti tarafından Türkiye’ye iade ediliyor. Yunan yetkililerin ilginç birde itirafları oluyor; ‘Eğer yetiştirdiğiniz tüm personel böyleyse işimiz var bizim’