Baş Örtüsü
BAŞ ÖRTÜSÜ
Erbakan, “Ben üniversite hocalarından baş örtüsüne karşı olanları baş örtülü kızların karşısında esas duruşa geçirteceğim” mealinde konuşmalar yaptı.
Baş örtüsü konusu bu tarzda izah edilemez ve savunulamaz. Dinimizin emridir; “Siz Kur’an-ı: İyi Vazu nasihat ile, Hikmetli sözlerle, Kuvvetli delâil ile anlatınız.”
Şimdi konuya girelim. Baş örtüsü siyasi bir simge midir yoksa bir müslüman hanımın inancının gereği midir?
Eğer siyasi bir simge kabul edilirse hususi yerlerde serbest, resmi yerlerde yasak oluşunun hikmeti kalır mı?
Baş örtüsünü siyasi simge kabul edersek; müslümanların inançları gereği hayatlarına, yaşantılarına giren daha bir çok davranışlarına da müdahale etmek gerekmez mi?
1. Erkekler altın takmazlar, gümüş yüzük kullanırlar.
2. Müslümanlar suyu sağ elleriyle, oturarak üç yudumda içerler.
3. Müslümanlar tuvalete sol ayakları ile girer sağ ayakları ile çıkarlar. Tuvalette üstün saygılarından Kabe-i Şerif’e karşı oturmazlar.
4. Yemekten önce ve sonra ellerini yıkarlar.
5. Yemeğe Besmele ile başlarlar, yemekten sonra hamd ve şükür ederler.
6. Acıkmadan yemezler, doymadan kalkarlar.
7. Yolda giderken trafiği aksatacak bir engeli ortadan kaldırırlar. (Mesela cam kırıklarını toplarlar.)
Bütün bunları siyasi bir simge olarak değil inançları sebebiyle yaparlar.
İşini kaydını bırakıp daima İslam’a ve müslümanlara taarruz eden kimselerin dikkatine!