Apocular hakim sınıfların ve sömürgeci güçlerin Kürdistan’daki çetesidir
Apocular hakim sınıfların ve sömürgeci güçlerin Kürdistan’daki çetesidir
TEKOŞİNCİLER: “Apocular hakim sınıfların ve sömürgeci güçlerin Kürdistan’daki çetesidir.”
Tekoşinciler, birçok arkadaşlarının Apocular tarafından öldürülmesi üzerine Güneydoğu’nun birçok il ve ilçelerinde Apocuları suçlayan bildiriler yayınlamışlardı. Özellikle Tunceli, Elazığ, Gaziantep ve Diyarbakır’da dağıttıkları bildirilerde Apocular “hakim sınıfların ve sömürgeci güçlerin Kürdistan’daki çetesidir. Bütün yurtseverler, demokratlar bu cinayet şebekesi Apocular’a karşı tavır almalıdır.” deniliyordu.
Tekoşincilerin 28 Ağustos 1979’da dağıttıkları bildiride Apocuların işlemiş olduğu çeşitli cinayetlerle ilgili bilgiler, kendi bakış açılarıyla anlatılıyordu. Onlara göre Apocu Haki Karer ve Ali Doğan Yıldırım, bizzat Apocular tarafından öldürülmüştür.
Aydınlık gazetesinin 2 Eylül 1979 tarihli sayısında Tekoşin adlı grubun dağıttığı bildiriye yer veriliyordu, haber gazetede “Tekoşin adlı grubun Tunceli’de dağıttığı bildiride birçok öldürme olayı aydınlatılıyor” başlığıyla verilmişti. Bu bildiri gazete de haber–yorum yapılarak şu şekilde veriliyordu:
Tekoşin (Mücadele) adlı grubun Tunceli’de dağıttığı bildiride, Apocular’dan ayrılanların birçok gizli cinayetle ilgili açıklamaları yer aldı. “Kurtuluş” adlı gruptan ayrılanların ve daha çok Elazığ, Tunceli ve Gaziantep dolaylarında faaliyet gösteren “Tekoşin” grubunda, Apocular’dan ayrılan birçok genç bulunuyor. Bildiride yer alan açıklamalar, Ali Doğan Yıldırım, Haki Karer, Mustafa Çamlıbel, Celal Aydın ve Alaattin Kapan cinayetleriyle ilgili.
Ankara Cinayeti
“Halkımıza Zorunlu Bir Açıklama” başlığıyla yayınlanan üç sayfalık bildiride, “Apocular” adlı grubun sömürgeci güçler tarafından bilinçli olarak ortaya çıkarıldığı söylenerek şöyle deniliyor:
‘Türk hakim sınıfları gerekli olan aracı aramış ve bulmuşlardır. Kendi siyasi polislerini ve namlı ajanlarını eğitmişler ve “Kürt solu dilimi” olarak bilinen Apocuları “Ulusal Kurtuluş Ordusu” (UKO) ve Partiye Karken Kürdistan (Kürdistan İşçi Partisi) olarak halka tanıtıp, Kürdistan Mafyası içinde örgütlemişlerdir. Kendilerine verilen görev ise Türk ve Kürt solu içindeki denenmiş ve sınanmış militan kadroların öldürülmesi ve provokasyonlarla genel devrimci hareketin kitlelerden tecrit edilmesidir.
Ortaya çıkışlarıyla birlikte, 1976’da Ankara’da kendi arkadaşları Ali Doğan Yıldırım’ı kaldığı evde adeta polis adına beynine tek kurşun sıkarak öldürdüler. Cesedini bir sokağa bırakarak “arkadaşımızı çelik yelekli polis timleri vurdu” yaygarası kopardılar. Daha sonra olay öğrenilince, kaza olduğunu söyleyerek geçiştirdiler. Ali Doğan’ın öldürülmesinde kullanılan tabanca daha sonra Kemal Pir’in üzerinde yakalandı ve 36 yıla mahkum olan Kemal Pir esrarengiz bir şekilde serbest bırakıldı.”
Kemal Pir Kim?
Muhabirlerimizin elde ettiği bilgilere göre, bildiride adı geçen Kemal Pir, Apocular adlı örgütün yöneticilerinden biridir. Gaziantep Urfa yöresinde lider kademesinde olan Kemal Pir, Giresun doğumlu olmasına ve tek kelime Kürtçe bilmemesine rağmen Kürt milliyetçisi olan örgütte “teoriysen” olarak görev almıştır. Pir, birçok olaya karıştıktan sonra yakalanarak Sıkıyönetim’e gönderilmiş, fakat daha sonra sivil cezaevine nakledilmiştir. Halen Urfa Cezaevinde bulunan Kemal Pir’in, örgütü buradan yönlendirmeye devam ettiği belirtiliyor.
Karer Olayı
Bildiride daha sonra Haki Karer cinayeti anlatılıyor ve Karer’in Apocular’a karşı muhalefet ettiği ve Apo’ya (Abdullah Öcalan) hakaret ettiği belirtilerek şöyle deniliyor:
“Ancak Apo kendisini bir tartışma sırasında rezil eden “Beş Parçacılar”ın şefi Alaattin Kapan’a karşı Haki Karer’i kullandı. Gaziantep’in bir mahalle kahvesindeki tartışmada Haki Karer “Beş Parçacılar” tarafından vurularak yaralandı. Hastanede Apocu “N”, “V” adlı kişiler, serum şişesini çekerek Karer’in ölümüne neden oldular.”
Bildiride ayrıca Haki Karer’i öldüren katilin yanındaki iki “Beş Parçacı”nın Apocular’a geçtiği, böylece Karer olayının Apocular tarafından düzenlenen bir tertip olduğunun açığa çıktığı söyleniyor.
14 Mart 1978 tarihinde öldürülen Doğubeyazıt Devrimci Demokratik Halk Derneği Başkanı Mustafa Çamlıbel’in de Apocular tarafından öldürüldüğü bildiride yer alıyordu.
Eski Apocunun açıklaması
Bildiride, “Beş Parçacılar” adlı grubun lideri Alaattin Kapan’ın öldürülmesi olayına geniş yer veriliyor ve Kapan’ı öldüren katilin ağzından şu açıklamalar yapılıyor:
Seminer çıkışı Alaattin Kapan’ı izledim. Çok dikkatli hareket ediyordu. İlk fırsatta vuramazdım. Beni kesinlikle vurabilirdi. Ancak nefret ediyordum ondan. Çünkü büyük saygı duyduğum Haki Karer yoldaşın katili olarak tanıtılmıştı. Müsait bir yerde Alaattin Kapan’ı taradım. Öldürücü yara almasına rağmen dönüp bana ateş etti. Kendimi korumak için kaldırımın alt tarafına atlamıştım. Tam o sırada arkadan gelen bir arabadan tarandım. Arabada beni tarayanlar arasında Apocuların Antep sorumlusu Kemal Pir de vardı. Olayın sonunda arkadaş olarak bildiğim insanların beni öldürmek istemesi, bende kullanıldığım intibaını uyandırdı.
Araştırmam sonucu Alaattin Kapan’ın devrimci olduğunu öğrendim. Vicdan azabı çekiyordum. Apocu hareketi ve tüm eylemlerimizi yeni baştan gözden geçirdim.
Hilvan’da iki aşiret arasındaki kan davasında, aşiret reisi ve toprak ağası Celal Paydaş hesabına, ‘öldüreceğiniz adam faşist militandır’ diyerek bize bir devrimci öldürttüler. Karşılığında yedi kalaşnikof marka otomatik tüfek ve elli bin lira aldıklarını tespit ettik. Malzemeyi alan adam Kemal Pir’dir.’
Örgüt içinde önemli bir yeri olan ve görevi pilotluk olan kişinin MİT ajanı olduğunu belgelerle ortaya koyduğumuz ve temizlenmesi önerisinde bulunduğumuzda Apo’dan aldığımız cevap şu oldu:
‘Dediğinize katılıyorum. O benim “cankurtaran simidim”dir.
Siz de benim en çok güvendiğim militanlarımsınız. Ancak onu öldürürsek sömürgeciler bizi 24 saat içinde temizlerler.
Konuşması kafamızı allak bullak etti. Ve bize ‘biz öyle bir hareketiz ki şimdiye kadar 20 tane ajan çıkarttık” dedi. Demek ki, bizim bildiklerimiz dışında daha birçok ajan vardı ve serbestçe faaliyet gösteriyorlardı.”