Soma’da Son Durum
Soma’da Son Durum
5 gün önce Soma’da meydana gelen maden faciasında arama kurtarma çalışmaları halen devam ediyor. Maden de süren yangına yenileri ekleniyor. Şu ana kadar resmi açıklamalara göre 299 kişinin ölü bedenleri çıkartılmış durumda. İçeride ki yangın kontrol altına alınamadığından dolayı çalışmalar çok yavaş ilerliyor. Yetkililer içeride 3 işçinin daha olduğunu tahmin ettiklerini söylüyorlar.
Facianın başında net bir rakam verilememesi ve fısıltı gazetesi ile yayılan haberler herkesi korkutmaktadır. Facianın 3. gününde yayılan bir haber vardı. Yangını söndürmek için madene küllü su basılıyor diye. Bu içerideki kalan işçilerin beton içinde kalması demekti.
Yapılan incelemeler sonucunda ilk günkü trafo patlaması açıklaması bu gün itibari ile çürümüş durumda. Yapılan incelemelerden sonra ihmaller ortaya çıkmaktadır. Yaşam odasının olmaması, tavan güçlendirmelerinin tahtadan yapılması, içeride karbonmonoksit ölçen cihazların az olması ilk raporlarda yer almaktadır. Demek ki hükumetin açıklamaları da çürümüş oluyor yani bir ihmal var.
Şimdi bir yandan içeride kalan işçilerimiz çıkartılmaya çalışırken, diğer yandan da idari ve adli soruşturmalar başlamış durumdadır.
Yaşam odasının olmaması ve acil durum toplanma bölgesinin olmaması facianın bilançosunu bu kadar arttırdığı düşünülmektedir.
Topraktan alınıp yine toprağa verilen madenci kardeşlerimizin çocuklarının da bu kaderi yaşamamalarını umut ediyoruz. Maden faciasından sonra bir çok da insan hikayesi ile karşı karşıyayız. Göçük altından sağ çıkanlara tekrar madende çalışacak mısınız sorusu yöneltiliyor ve evet yapacak başka bir işimiz yok cevabı alınıyor.
En öne çıkan insan manzaralarının başında ‘çizmelerimi çıkarayım mı? sedye kirlenmesin!’ diyen maden işçisi tekrar maden de çalışmayacağını söylüyor.
Çok zor bir 5 gün geçirdi tüm Türkiye. Ama ateş yine de düştüğü yeri yaktı. Hepimiz millet olarak yas tutsak ta babasız kalan yavrular kadar acı çekmemiz mümkün değil.
Geriye sadece madencilerin cansız hatıraları kaldı. Bu tür acıları bir daha yaşamak istemiyoruz millet olarak ve gerekli önlemlerin bir an önce alınmasını bekliyoruz.
Göz yaşları içinde gördüğümüz Sema Korkmaz eşini almadan eve gidemem diyor. Dokuz yaşında ki oğlu babam nerede diye soruyormuş. Eve gidersem oğluma ne derim diyor. Yaşananlara yürekler dayanmıyor. Sema Korkmazın eşine halen ulaşılamadı ve Sema Hanım halen Maden de bekliyor. İlk Başbakan yardımcısına eşimi kurtarın ne olur bir şeyler yapın diye yalvarırken gördüm Sema hanımı onun acısı benim acım oldu. Göz yaşlarımıza engel olamadık ama yapacak da çok fazla bir şey yoktu sanırım ağlamakla yetindik.
Gönül ister ki gidelim madene tırnaklarımızla kazıyalım. Ama oluyor işte. O kadar insan arama kurtarma operasyonuna katıldı. Fakat maden olunca işler değişiyor. Arama kurtarma ekipleri sadece cansız bedenleri maden çıkışından alıp dışarıda bekleyen ambulanslara götürebildiler.
Acımız tarifsiz anlatılamaz. Bir daha böyle bir facia yaşamak istemiyoruz.