Devrimci Yoldaşımız Mustafa Şefik Kuseyrioğlu Öldü
Sol Örgütlerin Mustafa Kuseyri’nin Ölümü Üzerine Yayınlamış Oldukları Bildiri ve Yazılar
Aydınlık Sosyalist Dergi: (ASD)
“Devrimci Yoldaşımız Mustafa Şefik Kuseyrioğlu Öldü”
Mustafa Şefik Kuseyrioğlu öldü!.. Kuseyrioğlu, Basın Yayın Yüksek Okulunda kahpece şehit edildi. Kuseyrioğlu, hayatın canlılık ve dinamizm dolu baharındaydı; gençti, coşkuluydu, atılgandı. Her çeşit çıkar duygusundan uzak, yiğit bir halk savaşçısıydı. Ölüm hoş geldi, safa geldi diyenlerdendi Kuseyrioğlu.
Biz, Kuseyri’nin ve öteki şehit kardeşlerimizin intikamını, Yankee emperyalizmi ve köpeklerinin bugünkü sömürü düzenini yerle bir ederek alacağız! Bu nedenle ağır olalım, bir yandan düşelim ölen arkadaşlarımızın yoluna, ve bir yandan da bileyelim palalarımızı!
Dev–Genç’in yayın organı İleri:
“İşbirlikçi Hainler Devrimci Kardeşimiz Mustafa Kuseyri’yi Vurdular!.”
“22 Mayıs 1970 günü akşamı Amerikan Emperyalizminin işbirlikçilerinin kurşunları T. D. G. F. üyesi ve Hukuk Fakültesi 2. sınıf öğrencisi devrimci kardeşimiz Mustafa Kuseyri’yi öldürdü.
B.Y.Y.O. öğrenci temsilciliğinde bulunan Mustafa Kuseyri’yi vuran işbirlikçi hainler daha sonra olay yerinden kayboldular.
Bir konferansın olması nedeniyle o saatlerde Fakültede fazla kimse yoktu. Bunu fırsat bilen faşist katiller tek başına Öğrenci Temsilciliği odasında bulunan Mustafa Kuseyri’ye odanın içinden ateş açmışlar ve devrimci kardeşimiz oturmakta olduğu koltukta şehit edilmiştir. Üç kişi olduğu görülen katiller olay yerinden hemen uzaklaşmışlardır. Tabanca sesleri üzerine yurtlarda bulunan öğrenciler koşuşmuşlar ve Mustafa Kuseyri’yi kanlar içinde bulmuşlardır.
Cinayeti soruşturmak üzere Fakülteye gelen savcıdan sonra Dev–Genç başkanı Atilla Sarp’ın uyarmasına rağmen olay yerine gelen Emniyet Birinci Şube Müdürü Altan Ünal’ı gençler dövmüşler ve Pazar gecesi okula yapılan baskın sırasında toplum polislerinin yurtlarda bulunan kız öğrencilere iğrenç el hareketleriyle sarkıntılık ettiğini, polis tarafından emniyete götürülen gençlere ağır işkenceler yapıldığını hatırlatarak “ne yüzle okulumuza geliyorsun” demişlerdir. Feci şekilde dövülen Altan Ünal’ı linç olmaktan okul müdürü Prof. Muammer Aksoy kurtarmıştır.
Okul önünde biriken devrimci gençler savcı yardımcısının ısrarlarına rağmen şehit kardeşimizin cesedini vermemişler ve üzerine Türk Bayrağı örterek sabaha dek nöbet tutmuşlardır.
Ertesi gün binlerce devrimci genç şehit kardeşimiz Mustafa Kuseyri’nin naşını Tıp Fakültesinden alarak Hukuk Fakültesi önüne getirmişlerdir. Hukuk Fakültesi önündeki törende konuşan Hukuk Fakültesi Dekanı Uğur Alacakaptan “Kendisini ilk defa kahpece bir kurşunla öldürüldükten sonra gördüm. Onun büyük bir kayıp olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum. Onun ölümü memleketimiz için duyduğumuz kaygıyı ve endişeleri daha da arttırmaktadır” demiştir. Daha sonra Mustafa Kuseyri kardeşimizin naşı arkadaşlarının omuzlarında Kızılay’dan Zafer anıtına getirilmiştir. Zafer anıtında düzenlenen törende yapılan konuşmalarda Amerikan Emperyalizmi ve yerli köpekleri telin edilmiş ve devrim and’ı içilmiştir.
Yayınlanan Dev–Genç bildirisinde “Devrimci gençlik Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi ne meclise telgraflar yağdırmakta, ne Cumhurbaşkanına ne de İsmet İnönü’ye yakarmaktadır. Elinde nesi var nesi yoksa onunla savunma durumundadır. Bu memleketin polisi vardır, jandarması vardır demeden Mustafa Kemal’in emanet ettiği Bağımsızlık ve Cumhuriyet yeniden onurlu bir raya oturtma savaşı vermektedir” denmiştir.