TKP/ML Ajan Kaynıyor
TKP/ML TİKKO (KONFERANS) ÖRGÜT İÇİ İNFAZ
Doğu Perinçek: “TKP/ML Ajan Kaynıyor”
Başta örgütü TKP/ML TİKKO olmak üzere, birçok sol örgüt tarafından aranan, hakkında ölüm emri verilen Engin Kaya, 16 Şubat 1989 günü İstanbul’da Devrimci Sol (Dev–Sol) militanları tarafından öldürüldü. Devrimci Sol tarafından öldürülen Engin Kaya ile ilgili Doğu Perinçek yine 2000’e Doğru dergisinin 19 Şubat 1989 tarihli 8. sayısında “Tertiplerden arınmış bir Türkiye” başlıklı başyazısında, MİT ajanı dediği Engin Kaya’nın öldürülmesine, örgütü TKP/ML ile MİT arasındaki ilişkiye bir kez daha değinerek, çeşitli görüşler ileri sürerek, şunları söylüyordu:
Tuzla’da dört kişinin keyfi bir uygulama ile kurşuna dizilmesinin de üstü örtülmek istenmiştir. Olay üzerindeki perde, önce Mustafa Curnaz’ın açıklamalarıyla aralanmış, daha sonra TKPML’nin verdiği tamamlayıcı bilgilerle kaldırılmıştır. MİT ajanı Engin Kaya, TKP/ML’nin tasarladığı eylemin içindedir. Devletin polisi, sağ olarak ele geçirilebileceği insanları bilinmeyen bir nedenle kurşuna dizmiştir.
Engin Kaya’yı kim öldürdü? Buna henüz kesin bir cevap veremiyoruz. Ama eğer TKPML yada herhangi bir solcu örgüt bunu yaptıysa, ortada demokratik amaçlar açısından vahim bir yanlış var. engin, sekiz dokuz yıllık çok önemli sırlarla birlikte gömülecektir. Birçok provokasyon, birçok tertip, böylece gün ışığına kavuşamadan, yeniden karanlıklara karışmış olacaktır. TKP/ML içindeki başka ajan provokatörlerin isimleri de, Engin’in götürdüğü sırlar arasındadır.
Engin Kaya, son günlerde ikircikli bir tavır içine girmesinin bedelini hayatıyla ödemiştir. Onun için en büyük tehlike, bir takım sırları taşımaya davam etmesiydi. Bu sırları bütün topluma açıklayarak, hayatına kastedilmesinin nedenlerinden birini ortadan kaldırabilirdi. Nitekim çevresine, “Her iki taraftan da korktuğunu” söylüyordu. Mustafa Curnaz’ın açıklamasının yayımlandığı Pazar günü, 2000’e Doğru’yu arayan Engin Kaya, açıklamalarda eksik bilgilerin de bulunduğunu belirtmiş, fakat kendisine yapılan açık çağrılara rağmen, dergimizi bir daha aramamıştı.
Engin Kaya’nın öldürülmesi, MİT’in yasadışı faaliyetlerine alet olanlardan gelecek yeni açıklamaların önünün kesilmesine de hizmet ediyor. Aslında olayın bütün bu yönleriyle solcular için derin dersler içerdiği açıktır.
TKPML’nin Engin Kaya’nın öldürülmesi sorumluluğunu üstlenmesi bile, kuşkuları dağıtmayacaktır. Mustafa Curnaz, 2000’e yaptığı basın toplantısında, örgütün kendilerine verdiği eylem talimatlarının, daha önce MİT görevlilerince bilindiğini söylemişti. Öte yandan gene Mustafa Curnaz’ın gördüğünü belirttiği, MİT’in elindeki 453 fotoğraf da örgütteki yabancı faaliyetin yaygınlığını düşündürüyor. Bu fotoğraflar değişik insanlara aittir ve günlük hayat içinde izlenerek çekilmiştir. Bir tek Curnaz’ın çevresinde bile, MİT hesabına çalışan üç insan bulunmaktadır. Böyle bir yoğunluk da dikkatle saptanmalıdır.
Mustafa Curnaz’ın açıklamalarından sonra, Engin’in MİT’in kontrolünde dolaştığını düşündüren olgular bulunuyor. Engin, ajan olduğunun ilan edilmesine rağmen, 5 Şubat Pazar günü Darıca Halkevi’ne uğruyor. Kartal’da, Gebze’de ve Bostancı’da görülüyor. Ayrıca üç dört otomobilin kontrolü altında gezdiği de 2000’e gelen haberler arasındaydı. Bu bilgiler, Engin’in bağlı bulunduğu MİT örgütü tarafından yem olarak ortalığa sürüldüğü olasılığını hatıra getiriyor.
Ortada hükümetin en çok üç gün içinde çözebileceği bir olay var. Engin’in çalıştığı MİT bürosu belli. Bu büroda çalışan Bülent, Seyhan ve Tuncay adlı MİT görevlileri belli ve ayrıca Curnaz tarafından tanınıyorlar. Tuzla’da “sağ bırakmayın” emrini verenler belli, ateş edenler belli. Geçmişte yapılan provokasyon eylemlerinin iplerini tutanlar belli.